İBB BAŞKANI RIZA AKPOLAT MI OLACAK?

Bildiğiniz üzere, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na mahkeme 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermiş, ayrıca İmamoğlu "5 yıl süreyle kamu haklarından mahkumiyet" cezasına da çarptırmıştı. Şu an dosyası İstinaf Mahkemesi’nde ve karar hem istinaf, hem de Yargıtay tarafından onandığı an siyasi yasaklı olacak.

Başının üzerinde duran Erdoğan'ın, pardon Demokles'in Kılıcına rağmen Ekrem İmamoğlu şu an için CHP’de en güçlü kişi. Siyaset tarihinde bir ilki gerçekleştirerek Kılıçdaroğlu’nu devirip, Özgür Özel’in CHP’ye Genel Başkan olmasını sağladı. En büyük hedefi 2028’de cumhurbaşkanı adayı olmak olan İmamoğlu’nun, parti içindeki rakipleri bir taraftan gizli gizli cezanın onanması için dua ederlerken, diğer taraftan işi duaya bırakmamak için farklı formüller üzerinde çalışıyorlar. Bu konuda kulislerde dolaşan en önemli iddia, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iktidar partisi ile anlaşarak parlamenter sisteme geçişin önünü açmak istemesi. Böylece Özel başbakan olup hem Ekrem İmamoğlu, hemde Mansur Yavaş’ı saf dışı bırakarak bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Öte yanda, İstanbul’da başka bir ekibin de, olası ceza onanması durumunda İBB’nin yeni başkanının kim olacağıyla ilgili şimdiden el altından çalışmaya başladıkları iddia ediliyor. Peki, İmamoğlu’nun ceza dosyasının onanması durumunda İBB Başkanlığı İçin En Güçlü Aday Kim Olur? Erdoğan Toprak’ın manevi oğlu olduğu söylenen Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın, kendisine bağlı diğer 4 ilçe belediye başkanıyla birlikte ortak hareket ettiğini zaten hepimiz biliyoruz. Bu ilçelerden seçilen yaklaşık 32 İBB meclis üyesinin desteği cebinde olan Akpolat’ın, İBB Başkanlığı için diğer ilçe belediye başkanları ve İBB meclis üyelerini ikna turlarını el altından gizlice sürdürdüğü de iddialar arasında. İstanbul’da Rıza Akpolat’ın bundan sonraki yeni hamleleri ve karşı hamleler neler olacak bilinmez ama Tüzük Kurultayında kendisine muhalif olanların kurdukları oyunların nihayet farkına varan Ekrem İmamoğlu, karşı hamleleri bertaraf etmek için şimdiden hazırlamış ve her an harekete geçecek gibi duruyor. CHP’nin Ankara’da 6-9 Eylül’de düzenlediği Tüzük Kurultayında Aslında Neler Yaşanmıştı? Veli Ağbaba’nın başını çektiği 5 kişilik gurup, kurultayı baştan sona kadar kendi istedikleri gibi yönettiler. Tüzük maddelerinin açık oylaması sırasında, salonda delege olmayanların da oy kullandığı iddialarına cevap bugüne kadar verilemedi. (Oysa kamera görüntülerine bile bakılarak, iddiaların gerçek olup olmadığı kolayca anlaşılabilirdi.) Elbette 5’li gurubun tüzük kurultayında asıl vermek istediği, ‘Bakın, Kılıçdaroğlu’nu destekleyen delegelerin sayısı 100 lere düştü. Biz varsak Ekrem İmamoğlu var’ mesajıydı ve bu çok açık ve net mesaj maalesef amacına ulaştı. Yine, CHP’yi kendi istek ve hedeflerine göre dizayn eden 5’li gurup, 52. Maddeyi onaylatarak büyük bir zafer elde ettiler. 52. Maddeye göre millet meclisi üye tam sayısının(600 vekil) yüzde 15’ini genel merkez belirleyecek. 14 Mayıs 2023 Genel Seçiminde CHP 128 milletvekili çıkarmıştı. Yani aynı sayıyı baz alırsak, olası bir genel seçimde 128 vekilin 90 tanesini CHP Genel Merkezi belirleyecek. Geriye kalan 38 vekil ise, 81 vilayete dağıtılıp, buralarda yapılacak ön seçimle belirlenecek ve bunun adına da demokrasi denilecek. Sizce böyle bir tablo, ‘meclis bizim olsun, cumhurbaşkanı kim olursa olsun biz yönetiriz’ diyen 5’li gurup için zafer, örgüt için rezalet değil midir? CHP içerisinde bu kadar ayak oyunlarının yaşanmasına şaşırdık mı? Hayır. Görünen gerçek; 2028 genel seçimlerine giderken CHP’deki cumhurbaşkanı adaylığı ve genel başkanlık kavgası büyüyecek. Kasetler ve dosyalar havalarda uçuşacak. Benim bildiğim Ekrem İmamoğlu, yaşanan sıkıntılı süreci bir şekilde mutlaka atlatır fakat yediği ayazı asla unutmaz. Bana göre, bunca Brütüs karşısında yapabileceği en önemli hamle; 564 delegesi olan Kemal Kılıçdaroğlu ile derhal masaya oturup, partiyi en geç şubat ayında olağanüstü kurultaya götürmesidir.