BAKIP GÜLÜYORUM AĞLANACAK HALİMİZE...

Neyzen Tevfik ne de güzel söylemiş, “Ekmek herkese yetecekti aslında. Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız memlekete harami...”

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasıyla ilgili bende iki kelam etmek istiyorum. Belediye başkanı seçilmeden önce Bahçelievler’de son derece mütevazı bir evde oturan Akpolat, belediye başkanı olunca önce Ulus’ta lüks bir siteye, daha sonra Boğaz manzaralı ultra lüks bir villaya taşınmıştı. Edremit Narlı’da bulunan yine ultra lüks yazlık villasını söylemiyorum bile… En yakın arkadaşının eşiyle aşk yaşayan Akpolat ve sevgilisi daha sonra eşlerinden boşanarak evlenmişler, nikâh şahitliklerini ise maalesef bu durumu içine sindiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel yapmıştı. Yandaş dediğimiz medya dışında hiçbir CHP’li, yaşanan tüm bu rezaletleri ve açıklanamayan zenginlikleri sorgulamamış, hesap sormamış ve 4 maymunu oynamayı tercih etmişlerdi. Akpolat En Geç 8 Ay içerisinde Tekrar Görevine Dönecek Siyasetle çok yakından ilgilenenlerin de bildiği gibi, kulislerde aylardır Beşiktaş Belediyesine(İstanbul’da konuşulan iki ilçe belediyesi daha var. Bunlardan biri Avrupa, diğeri Anadolu yakasında) bir operasyon yapılacağı konuşuluyordu. Bana göre bu operasyonları doğru-yanlış diye sorgulamıyorum, aynı zamanda ‘CHP’ye AYAR’ operasyonu olarak görüyorum ve başarı elde edilip edilmediğini en kısa sürede parti politikalarına bakıp göreceğiz. Şayet uzlaşı sağlandığında ise Akpolat aklanıp kaldığı yerden görevine devam edecektir.  ‘Herkesin bir hesabı varsa Tanrı’nın da bir hesabı var’ sözünü hep çok sevmişimdir. Hatırlarsanız eğer, 8 Ocak tarihinde İSKİ Silivri Altyapı Yatırımları Temel Atma Töreni'nde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. Öyle yağma yok’ diyerek birilerine gönderme yapmıştı. İmamoğlu’nun tökezlemesi durumunda, yerine Erdoğan Toprak’ın 'manevi oğlum' dediği Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın göz koyduğu ve çalışmalarını gizlice bu yönde sürdürmeye devam ettiği de herkesin malumu… neyse, ben bu konuda daha fazla bir şey yazmayacağım ama şunu çok iyi biliyorum ki, il kongresinden itibaren ağbabasının rakip gördüklerine kuyu kazan Akpolat’ın, sonunda kendi kazdığı kuyuya düşmesine, partinin yüzde sekseni üzülmemiştir. Bu ülkede Hak-Hukuk-Adalet’in resmen içi boşaltılarak; Senin hırsızına uygulamadığın hak-hukuk-adaleti, benim hırsızıma da uygulayamazsına evrildi ve bu anlayış siyasi partileri ve onların militan üyelerini de esir aldı.