SÖNÜK GEÇEN BAYRAMDA BAKIRKÖYLÜ MÜ SUÇLU, BELEDİYE Mİ?

Devamlı kulağımıza gelen ve bizleri derinden yaralayan, 'Belediyeye .......... doldurdular' 'bütün ........ işten atılacak' vs. vs. vs… gibi belirtmekten bile utandığım iğrenç bölücü söylentiler artık kabak tadı vermeye başladı.

Asırlardır söndürülemeyen mezhepçilik ateşi, maalesef günümüzde de dinciler-muhalifler tarafından yakılmaya devam ediyor. Aleviler, Türk kültürünü gelenekleriyle, ozanlarıyla, yaşam tarzlarıyla günümüze kadar taşıyan, büyük Türk ulusunun öz evlatlarıdır. Atatürk ve Cumhuriyet Alevilerin kırmızı çizgisidir. Söz konusu vatansa, vatan sevgisi inancı, eğer söz konusu maneviyatsa ve bunun adına da din deniliyorsa evet manevi inançlarına derinden bağlıdırlar. O yüzdendir ki, dinciler(dindarla karıştırılmasın), muhalifler tarafından sevilmez, her türlü zulme uğrarlar. Üzüntümüz, CHP içerisinde de mezhepçilik ateşine habire odun taşıyanların olmasıdır.   Esnaflar arasında, ‘maşallah belediyeye para kaynağı yaratmada ekonomi bakanımız Mehmet Şimşek’e nal toplattırır’ denilen(gerçekten de öyle) Mali Hizmetlerden sorumlu başkan yardımcısı Arda Karadağ, göreve geldikten üç ay sonra mali hizmetler müdürünü değiştirdi. Vizyoner biri olduğuna inancımı bugünde koruduğum Karadağ, bence kesinlikle doğru da yaptı. Her başkan, başkan yardımcısının kendi ekibiyle çalışması(Sırf Cuma namazında aynı safda durdu diye elbette kimse kimseyi müdür atamaz), gayet normal bir durum. Anormallik Bundan Sonra Başlıyor Gazetemize ulaşan iddialara göre, göreve yeni başlayan Mali Hizmetler Müdürünün personelle yaptığı bir toplantıda, ‘Alnı secdeye değenlerle daha iyi çalışırız’ diye bir cümle kullandığı söyleniyor. Ben elbette müdürün böylesine çirkin, bölücü, ayrıştırıcı cümle kuracağına ihtimal dahi vermiyorum, vermek istemiyorum. Çünkü bu ülke, alnı secdeye değen FETÖ’nün darbe girişimini unutmadı. Alnı secdeye değen hoca kılıklı aşağılık insanların 45 çocuğa tecavüzleri unutulmadı. Alnı secdeye değen ama bugün bile Türkiye Cumhuriyetine her türlü ihaneti eden Şeyh Saidleri, Seyit Rızaları, İskilipli Atıfları ve onların artıklarını, emperyalistlerin finanse ettiği tarikat-cemaatleri unutmadı, unutmayacak. Kalbinizde vatan sevgisi, Atatürk sevgisi, millet sevgisi yoksa, istediğiniz kadar alnınız secdeye değsin nafile… sadece kendinizi kandırırsınız. Japonlar teknoloji de bugün dünya devi ama ateistler, çünkü vatan-millet-bayrak onlar için içi boş slogan değil, inancın ta kendisi.   BAKIRKÖY’E YAKIŞMADI Dün, Cumhuriyetimizin kurucusu, Başkomutanımız, Ulu Önder Atatürk’ün bizlere armağanı olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutladık. 16.000 nüfuslu Adalar’ın Belediye Başkanı, milli coşkuyu yaklaşık 1500 Adalının katılımını sağlayarak kutlarken, 230.000 nüfuslu Bakırköy Belediyesi resmi rakamlara göre fener alayı için sadece 220 kişiyi meydanlara ancak getirebiliyorsa, bu organizasyonun adına sadece milli utanç derim. Birde yayınlanan basın bülteninde fener alayına binlerce kişi katıldı denilmesi ise milli yalandır. Sonuç; Bakırköylü, Bakırköy Belediyesinin 30 Ağustos Zafer Bayramını samimiyetle kutladığına i-nan-mı-yor. Bugün aslında sizlere Yeşilköy’de bir balıkçının, Ataköy’de bir restoranın, canlarının nasıl yakıldığını, yine Bakırköy’de’de kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılan çarşının yasalara rağmen nasıl otoparka dönüştürüldüğünü, belediyeye ait boş arsanın kimler tarafından işgal edilip kullanıldığını yazacaktım ama zaman yetmedi. Salı günü akşamı patlamış mısırlarınızı hazırlayın. Bu defa komedi filmi değil, belgesel izleyeceğiz.