Naci Görür'den kritik uyarı

ULUSAL (PHA) - Bilim Akademisi Üyesi, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem riskine karşı bir kez daha uyarılarda bulundu. Naci Görür, Yedisu Fayı'na da dikkat çekerek Dersim-Pülümür'de büyük bir deprem beklendiğinin altını çizdi.

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de olası deprem risklerine dair kritik uyarılarda bulundu. Görür, özellikle Yedisu Fayı, Adana bölgesi ve İstanbul hakkında önemli açıklamalar yaptı. Görür, Tunceli-Pülümür bölgesinde, Bingöl Karlıova ile Erzincan arasında yer alan Yedisu Fayı’nda büyük bir deprem beklendiğini belirtti. Yedisu Fayı en son 1784 yılında 7 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. O tarihten bu yana kırılmayan fay, şimdi önemli bir deprem riski taşımaktadır. Beklenen depremin 6 ila 7 büyüklüğünde olacağı öngörülüyor 22. Adana bölgesi de deprem riski taşıyan bir diğer kritik bölge olarak gösterildi. Doğu Anadolu ve Ölüdeniz fay hatlarının kırılmasından sonra açığa çıkan enerjinin bir kısmı henüz kırılmamış bölgelere aktarılabilir. Adana havzası, Doğu Anadolu Fayı’nın doğrudan devam ettiği bir bölge olarak görülüyor. Bingöl Karlıova’dan başlayıp Elazığ, Malatya, ve Maraş üzerinden Adana havzasına doğru ilerleyen bu hat, bölgedeki enerji transferi nedeniyle deprem riskini artırmaktadır. Özellikle İskenderun taraflarına doğru bir deprem olma olasılığı bulunuyor. Adana ve çevresindeki tehlike, 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve bölgeyi etkileyen depremlerle daha da belirginleşti Görür, Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depremin ciddiyetine de dikkat çekti. İstanbul’un depreme hazır olmadığını belirten Görür, Marmara Denizi’nin altında 160 km uzunluğunda aktif bir fay hattının bulunduğunu ve bu fayın en son 1766 yılında deprem ürettiğini belirtti. Yaklaşık 250 yılda bir deprem üreten bu fayın yeniden harekete geçme zamanı gelmiş durumda. 1999 yılında Marmara Denizi’nin doğusunda ve 1912’de Şarköy’de yaşanan depremler de Marmara’nın altına stres transfer ederek, beklenen depremi tetikleyebileceği düşünülüyor Bu açıklamalar, Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çekerken, özellikle bu bölgelerde yaşanabilecek büyük depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini gösteriyor.   Kaynak : PHA