Küllerinden Doğan Lider, Azmi Karamahmutoğlu!

Av. Afşin Hatipoğlu yazdı…

97’deki “İkonik liderlik” duruşu hikayenin başlangıcı görülebilir. Milliyetçiler o günü aşamadı. Bir sohbette eskilerden biri, “Azmi, yüz yıl unutulmayacak bir tavır koydu, ama kendi kariyerini de bir kenara koydu” demişti. Bu sebeple, ne zaman Azmi Karamahmutoğlu denilse, akla ilk gelenler;   “97 olaylı kongre”, “Kürsü devirme”, “İllegaliteyi başlatma” ötesine geçemedi. Ama hepimiz biliyordukki; Azmi Karamahmutoğlu, akılda kalanların üstünde bir kabiliyete ve karaktere sahipti. Üstelik; Erdoğan’ın vekillik teklifini reddedecek ölçüde davasına bağlı, ikbal ilişkilerinden uzak bir yapısı da vardı. ''Türkeş’in son Ocak Genel Başkanı'' olarak anılması boşuna değildi, zira Türkeş’in iki oğlu da, Erdoğan’ın vekili oldu.   Peki; mazisi olan, duruşu olan, milliyetçilerin değer verdiği bu isim ne yapmalıyıdı?   Uzun yıllardır aktif siyasette olmamanın doğal bir ürkekliğini  görebiliyorduk. Açıkcası bu aşamada sorumluluk aldım. Azmi Karamahmutoğlu’nu, Cumhurbaşkanı adaylığına çıkması için ikna etmeye çalıştım, çünkü bir ihtiyaç vardı, zira Sinan Oğan bu ihtiyacı gördü ve başarı sağladı.    2023 seçimlerinden sonra, Azmi Karamahmutoğlu’nun İBB Adaylığı gündeme geldi. Sayın Ümit Özdağ, kendisine adaylık teklif etti. Bu teklif, benim de dahil olduğum bir çok insan üzerinden istişare edildi. Azmi abi bu teklifi başta kabul etmedi. Ben, kendisinin bu teklifi kabul etmesi gerektiğini izah ettim, ortaya gerekçeler koydum. Özellikle, “Abi, 35 yaş altı gençlere  Türk Milliyetçiliğini anlat” dedim. “İnsanlar seni halen 97 kongresiyle anıyor, bunun üzerine çıkmak lazım” dedim. Açıkcası, bu teklifi de CB adaylığı gibi yine reddeder diye düşündüm, ama bu sefer kabul etti. Hatta, Sayın Ümit Özdağ, “Azmi bey’i sen ikna etmişsin, sana teşekkür ederim” diye arayınca, ben de şaşırdım ve doğru bir iş yaptığımızı anladım.   Bu süreç sonunda, Azmi Karamahmutoğlu sahaya indi. Her gün artan bir ilgiyle karşılaştı, halkla kucaklaştı, özellikle gençler, Azmi abilerini bağırlarına bastı. Bu çalışmaları yaparken seçim ofisi tutamadı, kendi adıyla İstanbul'da gezen tek bir seçim otobüsü olmadı. Hiç bir binada, tek bir giydirme yaptıramadı. Sıfıra yakın bütçe ile milyonlarca dolar harcayan rakiplerinin arasından öne çıkmaya çalıştı. Zafer Parti'sinin politikalarına uygun bir söylem izledi, bunun yanı sıra kent siyasetini anlatmaya çalıştı. Milliyetçilerin bu zamana kadar belediyecilik faaliyetlerini küçümseyerek büyük bir hata yaptıklarını itiraf etti. Özellikle ekran performansları, taraflı tarafsız her kesimden takdir topladı. Enerjisi, hitabeti, fiziği ve nezaketi ile seçmenin beğenisini kazandı.    Bu aksiyon planı içinde girdiği seçimde; 52 adayın arasında, %2.12'lik oy oranı ve 184.030 luk oy sayısı ile 4. olmayı başardı. Kısmen aynı tabana hitap ettiği Buğra Kavuncu'nun üç katı oy almayı ve DEM partisi adayı Meral Danış Beştaş'ı geçmeyi de başardı. Gelecek, Deva, Saadet, Memleket partisi ise Azmi Karamahmutoğlu'nun yöresine yaklaşamadı. YRP rüzgarına rağmen, az bir oy farkı ile üçüncü olamadı. Eldeki maddi imkanlar ve iki kutuplu siyaset göz önüne alındığında, Azmi Karamahmutoğlu harika bir iş çıkarttı. Türk Milliyetçilerinin nefeslendiği bir isim oldu. Hem kendi adını, hem de Zafer Partisi'nin adını tabelaya yazdırmayı başardı.    Bunların yanı sıra Azmi Karamahmutoğlu, siyasi kariyeri açısından tarihi bir kırılma da yaşadı. Artık Azmi Karamahmutoğlu denildiğinde, akıllara önce; ''97 kongresi, kürsü, illegalite'' gelmeyecek. ''İBB adayı Azmi Karamahmutoğlu'' gelecek. Google'a ismi yazıldığında, ilk sıralarda, gölge gibi kendisini takip eden kongre haberleri çıkmayacak. Gazetecilerle konuştuğunda, kendisine yöneltilen ilk soru, ''97 kongresi'' olmayacak. Üzerinden dönen, maziye ait tartışmalar yapılmayacak. Bugün itibari ile 97, Azmi Karamahmutoğlu için gerçekten 97'de kaldı ve 2024 model yepyeni bir Azmi Karamahmutoğlu doğdu.   Lider kumaşı, siyaset aklı, duruşu ve iradesi ile Türk halkı tertemiz bir siyasetçiyi yeniden kazandı. Türk Milliyetçiliği üzerine söz söylenecekse, herhangi bir hayal kurulacaksa, yakaladığı bu başarı ile Azmi Karamahmutoğlu mecburi adreslerden biri olacaktır.   Burada, Sayın Özdağ'a da bir parantez açmak gerekir. Kendisi bu seçimde gerçek bir liderlik ortaya koydu, muazzam çalıştı. Azmi Karamahmutoğlu ile girdikleri işbirliği tüm sonuçlardan bağımsız olarak milliyetçi siyasetin ufkunu açtı. Kendisi de seçim sonuçlarını değerlendirecektir. Belli adımları atması gerektiğini tespit ederse, bu adımları da atacaktır. Özellikle iki partili bu yeni düzene nasıl etki edebileceğini, göçmen söyleminin karşılığını, teşkilatlarının yeterliliğini tartışacaktır. Milliyetçi siyaset için kolay günler gelmiyor.   Bu seçim sonuçlarının ardından, kendime dair bir cümle yazacak olursam; çizgim ve pozisyonum aynen devam edecek, partisiz, lidersiz ve bağlantısız bir Türk Milliyetçisi olarak siyaseti takip etmeye devam edeceğim.   Av. Afşin HATİPOĞLU