Türk Musevileri

Özellikle İbrani toplumu tarafından ha bire ortaya atılıp duruluyor. Ve 13 cü kabile diye İbraniler’in kayıp bir kabilesinden bahsediliyor. Ama bana göre ortada kayıp bir İbrani kabilesi falan yok. Adamlar resmen başkalarının topraklarında gözleri var. Ve özellikle Güney doğu Anadolu toprakları ve buraları ile bağdaştırma derdinde oldukları için bu sözde kayıp kabileyi o yüzden ortaya atıyorlar bunu. Geleyim lafı fazla uzatmadan Hazar Türkleri nerede. Olayı Hazar Türk tarihini incelemeden cevaplamak yanlış olur.

Neden derseniz Hazar ilk kurulduğunda resmi bir dini olmayan devlet olarak kuruldu. Fakat kurucu Türklerin ata dini Gök tanrı inancı idi ve yaratıcı tek olana ulaşmak için ise şamanik ritüelleri uyguluyorlar idi. Zamanla devlet yayıldı ve büyüdü. Özellikle Doğru Roma ki sözde çakma ismi Bizans ve Yahudi Hahamlara göre Hazar devletinin Türk olduğu kayıtlar altına da alındı. Gelelim esas bu toplumda Türkler nerelere gitti. Evet Selcuk bey kardeşim. Senin dediğin her tarafa gitti bu toplumlar.

Olayın retiğü, akışı şöyle. Hazar Kaanı İslamiyet de doğduktan sonra üç büyük dine mensup din adamlarını sarayına çağırttı. Ve kendilerine dinleri anlamalarını söyledi. Neticede Musevilik dininin hepsinde de önce olduğunu öğrenince Musevilik dinini kabul ettiğini halkına deklere etti. Fakat halkını bu inanca inanması için zorlamadı. Herkesi dininde özgür bıraktı. Laikliğin ilk örneği. Sonrasında ise ülkenin belli bir bölgesi Hristiyan toplumu ile gerek coğrafi baskı gerekse diğer ilişkiler ile yakınlaşmada bulundu. Diğer bir bölümü keza aynı şekilde Müslüman toplumu ile.

Geriye kalan kısmı ise Kaanının etkisi ile Museviliği seçti. Bir kısmı da geleneksel gök tanrı inancına devam etti. Sonrasında ise devlet her devlette olduğu gibi yıkılışa uğradığında İslamiyete meyilli bir kısım topluluk Doğu Anadolu üzerinden aşağı inip Selçuklu yu oluşturdu. Diğer toplum ise Hristiyanlık ile daha çok Güney doğu Avrupaya yönelip buranın coğrafi ve insan alt yapısını oluşturdu. Ve geriye kalan kısmı yani Museviler. İşte en gizemli kısmı ise bu.

Museviler ile bir kısmı Polonya bölgesine yöneldi. Bunların bir kısmı ise yine Avrupa’nın Güney batı kısmından gelen ve Endülüs kıyımına uğrayanlar ise birleşip diğer toplumu oluşturdu. Zamanla Amerika kıtasına göçler başladığında Avrupa’da pek kabul görmeyen bu toplum Amerika’ya göç etti. Cengiz Özakıncı’nın araştırmaları ve bulguları burada çok önemli. Kimileri tarafından pek önemsenmese da yaptığı araştırmada Amerikan nüfus idaresini taradığı soy isim dağarcığında ki zaten biraz da insanları şüpheye iten kısım bu fakat bence tam tersi.

Soy adı Türkçe olan yaklaşık Amerika’da 2 milyon 200 bin e yakın insan var. Yani Kendini İbrani sanan Hazar Türk Musevisi. Buna rağmen yine de itiraz edenler var. Aynen şöyle diyenler. “Yahu artık toplumlar öylesine kaynaştı ki Turk mü kaldı” dan tutun da “Yahu onaşr bir şekilde bu soy adları almıştır ve ırksal belirmede bu bir belge delil oluşturmaz diyenler mi? İşte Türk olanı kabullendirmek işte bu kader zor. Ama aralarından biri soy adı Turk olan bir genetik doktoru. Adam internetten ilan veriyor ve soy adı sadece Turk olanlar genetik kökenini araştırıp buraya mesaj göndersin diye.

Yaklaşık 100 bin kişi buna cevap veriyor ve tamamı da Türk toplumunun yoğun yaşadığı Hazar havzası bölgesinden çıkıyor. Yani neticede şu anda:

“AMERİKA’DA KENDİNİ YAHUDİ LOBİSİ SANAN MİLYONLARCA HAZAR TÜRK MUSEVİSİ VAR”

Gelelim esas mevzuya. Bence aslında örtbas olmasa açıkça ortaya çıkacak da, maalesef adamlarda muazzam para gücü var. Ve bilgiyi satın alıp dahi maniple edebiliyorlar adamlar. Ne demek mi istiyorum. 1. nci ve 2. nci dünya savaşını çıkartan ve finanse eden sermaye sahipleri sizler sanıyor musunuz kendi ırkından olanları katlettirdi. Hitler bu sermaye tarafından finanse edilen bir yapılanmanın başında idi ve adam kendi köyünü yok etmesi kendi kökenini gizlemek için idi.

Çünkü İbrani bağı olan çakma bir Alman olduğu ortaya çıkacak idi. Ve yaptığı soykırımın ise İbraniler’e değil de İbraniler’ içine giren ve onları bozduğu söylenen sonradan bu topluma kaynayan Hazar Türk Musevileri ve diğer Musevi cemaate yapılan soy kırım idi. Ve bu sayede İbrani cemaate girenlerden arındırılacak idi bu cemaat. İşte bu aşamada size diyeceğim son söz:

“BU DEDİKLERİMİN HİÇ BİRİNE İNANMIYOR OLABİLİRSİNİZ VE EVET İNANMAYIN. VE KALKIN GİDİN ARAŞTIRIN. ÖLEN KİŞİLERİN KAFATASI BİLGİLERİ, TIBBİ BİLGİLERİ VE GENETİK KAYITLARI. HALA ULAŞILABİLİR HEM DE. GİDİN LÜTFEN ARAŞTIRIN. ÇÜNKÜ ALMANYA TÜM BU GERÇEĞİ NET OLARAK BİLİYOR VE YAYINLAMIYOR TÜM DÜNYAYA.”

Ayrıca İbrani toplumu sanılan toplumun nereden baksanız %90 yakını Hazar Türk MUSEVİSİ. Ve bunun en büyük dayanağı Atatürk ve Türk tarih tezi. Atatürk 1930 larda Fransa dan göçen Türk Musevi cemaati olan Amikal cemaatine bir konferans verildi. Bu konferansın ana hatları, Türk devletine katılan bu cemaatin Türk toplumuna kaynaşması.

Biliyorsunuz Atatürk her Türk Kaanı gibi dine dayalı bir devlet istemedi. Sebebi bence çok haklı bir gerekçe. Kimseye ruhunun derinliklerinde bir dini zorlayamazsın. İşte bu sebeple bu Musevi Türk cemaatine Türk ulusuna kaynaşması için Türkçeyi kabullenip herkes gibi konuşmasını ve dinlerinde ise istedikleri gibi yaşamakta herkes gibi özgür olduğunu söylemiştir. Geleyim esas konuya, o konferansta özelikle söylenen şu idi. Şu anda İbrani olarak görünen toplumun çoğunun aslında Hazar Türk MUSEVİSİ olduğu. Acaba haksız mı idi ulu önder Atatürk. Bir düşünün derim?

Kıymetli bir Hazar Türkleri araştırmacısından alıntıdır…

Kaynak; Levent Ağaoğlu https://www.booksonturkey.com/turk-musevileri/

VATAN SAVUNMASI
Tanzimat’ın ilanına kadar gayrimüslimler askere alınmazdı. Nisan 1893’te Türk Yahudileri, dönemin Hahambaşı Kaymakamı Rav Moşe Levi ve Ruhani Meclis üyeleri tarafından imzalanmış bir dilekçe ile Babıâli’ye müracaat ederek “Yahudilerin de askere alınıp vatan savunmasına katılmaları” talebinde bulundu. Yahudi gençleri ve Kuleli’de açılan özel bir sınıfta eğitilen subaylar Balkanlar’da, Romanya Cephesinde, Gelibolu’da, Çanakkale’de savaştılar, gazi veya şehit oldular.