CHP GENEL MERKEZİNE ÜLTİMATOM
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINA
Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) simgesi ve bayrağı olan ve Türkiye'nin kurucu ideolojisi olan Kemalizm'in temel direklerini temsil eden Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılık’ı yok sayan yanlış siyasi politikalar izlenmektedir.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini oluşturan Atatürk devrimlerine dayanan CHP’nin, ‘Altı Ok’u yok sayan siyasi politika izlediği görülmektedir.
CHP örgütlerinin, Genel Merkez’in karşısında gücü tamamen zayıflatılmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi devletçi kalıbını terk ederek, iktidar partisinin kalıbına girmiş, kurucu ve yerinden edici bir muhalefet dili yerine daha çok iktidarın belirlediği söylem alanında hareket eden ve sadece savunma üreten bir siyasal anlatı kurmuştur.
İktidar tarafından işlevsiz hale getirilen yasama, yargı ve yürütme görmezden gelinerek, parti erkleri normalleşme diye bir safsata uydurup, buna partililerin ikna edilmesi için beyhude çabaya girmiştir.
CHP'nin ana karakterini oluşturan değerlerinden uzaklaşarak, neoliberal küreselleşmeye karşı durmak yerine, daha liberal bir laiklik anlayışını ve neoliberal ekonomi politikalarını benimsediği görülmektedir.
Başta meslek kuruluşları, sendikalar, sivil toplum örgütleri olmak üzere geniş halk yığınlarıyla bağlarımızın giderek kopmasına seyirci kalınmaktadır.
CHP, sosyal demokrat ve laiktir. Ancak, son zamanlarda, CHP'nin siyasal söylemlerinin bu sosyal demokratik çizgiden sağ-muhafazakâr bir siyaset diline doğru kaydığı gözlemlenmiştir.
Laiklik, sol, sosyal demokrasi, Atatürk milliyetçiliği gibi değerlere artık partide yer verilmediği gözlemlenmektedir.
CHP’nin devrimci, umut veren, değişimin sesi olabilecek noktadan hızla uzaklaştığını görmekteyiz.
Atatürk Türkiye’sini, ‘el yükseltiyorum’ diyerek kumar masasında pey olarak sürmek CHP’ye yapılabilecek en büyük ihanettir.
Yaşanan son Esenyurt olayında da görüyoruz ki; genel merkezde bulunanlar şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ederek, CHP’nin onuru olan İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu iktidara kurban vermenin gizli denemesini gerçekleştirmişler ve maalesef üzülerek belirtiyoruz ki, ucuz siyasi tepkiler, gaz almalarla bu işin üstesinden gelebileceklerine bugün kanaat getirmişlerdir.
CHP’nin yenilenmesi, partinin kadrolarında baştan sona bir yenilenmeyle birlikte ideolojik ve söylemsel bir yenilenmeyi de elzem kılmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisinin aziz seçmenleri; en son 31 Mart seçimleri öncesi yaptığımız tüm uyarılara rağmen, Atatürk İlke ve Devrimleri yok sayılıp, ‘kent uzlaşısı’ adı altında malum partiyle ittifak yapılarak seçime gidilmiş ve neticesinde seçim kazanılsa da, Kemalist İdeoloji yerle yeksan edilmiştir.
‘Farklı renklerimiz var farklı bayraklarımız var ama biz hep birlikte Türkiye'yiz.’ Diyecek kadar akıl tutulması yaşayan biri, CHP’yi sadece tükenişe götürür.
İşte bu ve daha birçok nedenden dolayı bizler, en kısa zamanda olağanüstü kurultaya gidilerek, hem genel başkan, hemde parti meclisinin yeniden seçilmesini ve CHP’nin fabrika ayarlarına geri dönmesini talep ediyoruz.