Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

SİZ POLYANNA OLMAYA DEVAM EDİN...

GÜNDEM 05.04.2020 - 18:52, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

SİZ POLYANNA OLMAYA DEVAM EDİN...

O artık gereken her şeyi yapmış, kaset kumpasıyla gelene ölümü gösterip belediye başkanı olmuştu. Aslında yeni mesleğini kendince doğru yapıyor ama halkı-basını bir türlü memnun edemiyordu. ‘’Neden Tanrım, neden beni anlamak istemiyorlar?’’ ‘’Üstün zekamı, siyasi dehamı ve aydınlık yarınımı göremeyen bu cahil halkı nasıl bilinçlendirebilirim?’’ diyerek kendi kendine söyleniyordu.
O artık gereken her şeyi yapmış, kaset kumpasıyla gelene ölümü gösterip belediye başkanı olmuştu. Aslında yeni mesleğini kendince doğru yapıyor ama halkı-basını bir türlü memnun edemiyordu. ‘’Neden Tanrım, neden beni anlamak istemiyorlar?’’ ‘’Üstün zekamı, siyasi dehamı ve aydınlık yarınımı göremeyen bu cahil halkı nasıl bilinçlendirebilirim?’’ diyerek kendi kendine söyleniyordu. Zaten, #EvdeKal kampanyası yüzünden dışarı çıkamadığı için sinirli olan başkanın aklına birde bu sorunlar takılınca iyice deliye döndü. Sakinleşmek için hemen bir çizgi filim kanalı açıp, koltuğa uzanarak masalları seyretmeye koyuldu. Fakirlikle geçen çocukluk ve öğrencilik yıllarında bildiği-izlediği-okuduğu masal kahramanlarından fazlasıyla etkilenmiş, onların en çok hoşuna giden yanlarını kendi yaşamına monte etmişti. Yaşadığı yerde Çirkin Ördek Yavrusu’yken, hayatının bir anda değişip Başkan oluşunu Kurbağa Prens masalına benzetiyordu. Aslında Çizmeli Kedi’nin de yardımlarını unutmamak gerekirdi.   Çocukken, Robin Hood’un sadece zenginden alışını çok sevmiş ve başkan olunca da öyle yapmaya başlamıştı. Gargamel şirineleri nasıl avlıyorsa, o da Mütahitleri, firmaları, esnafları öyle avlıyor, dolar-tl-euro ne toplarsa yutuyordu. sonra da ‘hani bana-hani bana’’ diyen fakirlere, sağ elinin başparmağını işaret ve orta parmağı arasından geçirerek sallamaya bayılıyordu.   Tam bir Pinokyo hayranıydı. Kendisini ona benzetir, Pinokyo sadece Gepetto ustaya yalan söylerken o, genel başkanı başta olmak üzere herkese yalan söylerdi. Hatta bir keresinde kendi kendine, ‘’ulan yalandan burnum uzasa ve her defasında kessem, ülkenin üç yıllık yakacak odunu çıkardı’’ diyerek kahkahalar atmış, yanındaki kırıntılardan beslenen bitleri atılan kahkahalara anlam verememiş ama onlarda gülmeye başlamışlardı. Bitler böyledir, yedikleri yemeğe bakarlar. Sahibinin neye güldüğü umurlarında değildir.   Ali Baba ve Kırk Haramileri de kendine göre yorumlamış ve gelirken yanında getirdiği haramilerin başına geçerek, onları tahsilat-tehdit-seçim işlerinde kullanıyordu. Sorsan kendisini Ali Baba gibi görüyordu. Kendilerine Ali Baba tarafından ulufe olarak verilen iki parkta yaşamlarını idame ettiren haramicikler ise vuruyorlardı nargilenin dibine, içiyorlardı oluk oluk çayları ve hep bir ağızdan kaderlerine isyan edip, ‘’Haramilerin Saltanatını Yıkacağız’’ türküleri söyleyip duruyorlardı. ‘’Ama o masalda Ali Baba masumdu demeyin sakın, benim gözümde Ali Baba hem hırsız hem de katildir. Haramilerin altınlarını çalmış, halka dağıtmamıştır. Sahiplerine de geri vermemiştir. Hırsızlık malıyla kendisine güzel-lüks bir yaşam kurmuştur. Yani, haramiler bir kötüyse, Ali Baba işlediği kabahatler ve suçlardan dolayı on kötüdür’’   Evet değerli okurlar, yazı böyle uzayıp gider. Biz istediğimiz kadar masallarla özdeşleşmiş başkanlar için Nasreddin Hoca’ya, ‘’göle maya çalınır mı’’ diyelim, vereceği cevap aynı olacaktır, ‘’ya tutarsa’’… Çocuklarımıza izlettirdiğimiz-okuduğumuz-anlattığımız Masal Kahramanlarının aslında birçoğu hırsız-yalancı-katil-büyücülerle iş tutan-aynı evde cüce müce 7 erkekle yaşayan-aylak aylak gezerken bir lambayla hayatı değişen tipler. O yüzden bırakın masalları, tüm çocuklarımıza güven-itibar-ahlak-merhamet-mütevazilik-çalışkanlık-vatan, bayrak sevdası-bilim öğretin. Eğer hepsini tek tek nasıl öğreteyim diye düşünüyorsanız onunda kolayı var. Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun ilke ve inkılaplarını tam olarak öğretirseniz, zaten çocuklar her şeyi öğrenmiş olurlar. Saygıyla-sevgiyle kalın, evdekalın…
O artık gereken her şeyi yapmış, kaset kumpasıyla gelene ölümü gösterip belediye başkanı olmuştu. Aslında yeni mesleğini kendince doğru yapıyor ama halkı-basını bir türlü memnun edemiyordu. ‘’Neden Tanrım, neden beni anlamak istemiyorlar?’’ ‘’Üstün zekamı, siyasi dehamı ve aydınlık yarınımı göremeyen bu cahil halkı nasıl bilinçlendirebilirim?’’ diyerek kendi kendine söyleniyordu.

O artık gereken her şeyi yapmış, kaset kumpasıyla gelene ölümü gösterip belediye başkanı olmuştu. Aslında yeni mesleğini kendince doğru yapıyor ama halkı-basını bir türlü memnun edemiyordu. ‘’Neden Tanrım, neden beni anlamak istemiyorlar?’’ ‘’Üstün zekamı, siyasi dehamı ve aydınlık yarınımı göremeyen bu cahil halkı nasıl bilinçlendirebilirim?’’ diyerek kendi kendine söyleniyordu. Zaten, #EvdeKal kampanyası yüzünden dışarı çıkamadığı için sinirli olan başkanın aklına birde bu sorunlar takılınca iyice deliye döndü. Sakinleşmek için hemen bir çizgi filim kanalı açıp, koltuğa uzanarak masalları seyretmeye koyuldu.

Fakirlikle geçen çocukluk ve öğrencilik yıllarında bildiği-izlediği-okuduğu masal kahramanlarından fazlasıyla etkilenmiş, onların en çok hoşuna giden yanlarını kendi yaşamına monte etmişti.

Yaşadığı yerde Çirkin Ördek Yavrusu’yken, hayatının bir anda değişip Başkan oluşunu Kurbağa Prens masalına benzetiyordu. Aslında Çizmeli Kedi’nin de yardımlarını unutmamak gerekirdi.

 

Çocukken, Robin Hood’un sadece zenginden alışını çok sevmiş ve başkan olunca da öyle yapmaya başlamıştı. Gargamel şirineleri nasıl avlıyorsa, o da Mütahitleri, firmaları, esnafları öyle avlıyor, dolar-tl-euro ne toplarsa yutuyordu. sonra da ‘hani bana-hani bana’’ diyen fakirlere, sağ elinin başparmağını işaret ve orta parmağı arasından geçirerek sallamaya bayılıyordu.

 

Tam bir Pinokyo hayranıydı. Kendisini ona benzetir, Pinokyo sadece Gepetto ustaya yalan söylerken o, genel başkanı başta olmak üzere herkese yalan söylerdi. Hatta bir keresinde kendi kendine, ‘’ulan yalandan burnum uzasa ve her defasında kessem, ülkenin üç yıllık yakacak odunu çıkardı’’ diyerek kahkahalar atmış, yanındaki kırıntılardan beslenen bitleri atılan kahkahalara anlam verememiş ama onlarda gülmeye başlamışlardı. Bitler böyledir, yedikleri yemeğe bakarlar. Sahibinin neye güldüğü umurlarında değildir.

 

Ali Baba ve Kırk Haramileri de kendine göre yorumlamış ve gelirken yanında getirdiği haramilerin başına geçerek, onları tahsilat-tehdit-seçim işlerinde kullanıyordu. Sorsan kendisini Ali Baba gibi görüyordu. Kendilerine Ali Baba tarafından ulufe olarak verilen iki parkta yaşamlarını idame ettiren haramicikler ise vuruyorlardı nargilenin dibine, içiyorlardı oluk oluk çayları ve hep bir ağızdan kaderlerine isyan edip, ‘’Haramilerin Saltanatını Yıkacağız’’ türküleri söyleyip duruyorlardı. ‘’Ama o masalda Ali Baba masumdu demeyin sakın, benim gözümde Ali Baba hem hırsız hem de katildir. Haramilerin altınlarını çalmış, halka dağıtmamıştır. Sahiplerine de geri vermemiştir. Hırsızlık malıyla kendisine güzel-lüks bir yaşam kurmuştur. Yani, haramiler bir kötüyse, Ali Baba işlediği kabahatler ve suçlardan dolayı on kötüdür’’

 

Evet değerli okurlar, yazı böyle uzayıp gider. Biz istediğimiz kadar masallarla özdeşleşmiş başkanlar için Nasreddin Hoca’ya, ‘’göle maya çalınır mı’’ diyelim, vereceği cevap aynı olacaktır, ‘’ya tutarsa’’…

Çocuklarımıza izlettirdiğimiz-okuduğumuz-anlattığımız Masal Kahramanlarının aslında birçoğu hırsız-yalancı-katil-büyücülerle iş tutan-aynı evde cüce müce 7 erkekle yaşayan-aylak aylak gezerken bir lambayla hayatı değişen tipler.

O yüzden bırakın masalları, tüm çocuklarımıza güven-itibar-ahlak-merhamet-mütevazilik-çalışkanlık-vatan, bayrak sevdası-bilim öğretin. Eğer hepsini tek tek nasıl öğreteyim diye düşünüyorsanız onunda kolayı var. Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun ilke ve inkılaplarını tam olarak öğretirseniz, zaten çocuklar her şeyi öğrenmiş olurlar. Saygıyla-sevgiyle kalın, evdekalın…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.