SALGININ EN'LERİ!

SALGININ "EN"LERİ!   Aslında bu salgın sürecinde yaşananlarla ilgili yazılacak o kadar çok şey, konuşulacak o kadar çok konu var ki... Bunlar elbette konuşulacak ve yazılacaktır hatta bu dönem hakkında birçok akademik makale dahi yayınlanacaktır. Elbette bu salgının etkileri kolay kolay geçmeyecek. Bazılarının anormal tiplerin aksine bu salgın döneminden psikolojik olarak etkilenen insan sayısı bir hayli fazla. İnsanlar artık yeni bir normale alışma aşamasına geçmiş durumdalar. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Elbette insanların alışkanlıkları, düşünceleri ve tercihleri de değişecek. Hiç şüphesiz ki bu sürecin süper kahramanları Sağlık çalışanlarıdır. Tedbirleri umursamayan, kaderde varsa zaten hastalanırım mantığıyla hareket edenlere rağmen Sağlık çalışanlarının gayretleri ile bu süreç minimum kayıpla devam ediyor. Şurası bir gerçek ki Türkiye sağlık alanında bu sınavdan geçer not aldı. Bu başarı Sağlık Bakanı'na olan sempatiyi ve güveni de arttırırken Ekonomide ise seri şekilde atılan başarısız adımlar, kırılgan bir ekonomiye sahip Türkiye'nin bu konuda sınıfta kalmasına sebep oldu. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin KOCA bu süreçte siyasi olarak ne kadar parladıysa Damat Berat ALBAYRAK ise bir o kadar dibe vurdu. Her gün yeni bir rekor ve destek paketi açıklayan Berat ALBAYRAK tüm inandırıcılığını kaybederken aynı zamanda da yaklaşan büyük Ekonomik Krizin baş sorumlusu olarak gösterilmeye başlandı. Peki bu süreçte CHP'de neler oldu? Kısa ve öz; CHP yönetimi bu süreçte çok pasif kaldı ama bir kişi var ki CHP'nin bütün pasifliğini neredeyse tek başına ortadan kaldırdı. O kişi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ. Mansur YAVAŞ bu süreçte attığı adımlarla, aldığı tedbirlerle ve her şeye rağmen yürüttüğü kampanyalarla tüm ülkeye ve tüm belediye başkanlarına örnek oldu. Kemal KILIÇDAROĞLU'nun veliahtı olarak görülen ama tıpkı Muharrem İNCE furyasında olduğu gibi heyecanı çabuk yitiren Ekrem İMAMOĞLU ise bu süreçte istenilen başarıyı elde edemedi. Her şeye bir mazeret bulan Ekrem İMAMOĞLU hiçbir beklentiyi karşılayamadı. Bu arada değinmekte fayda var; hayat normale dönüyor ama bu normalleşme çok erken geldi. Görünen o ki hükümet ekonomik kaos ve salgın arasında bir seçim yapmak zorunda kaldı ve halk sağlığı yerine ekonomiyi seçti. Böyle bir durumda salgında ikinci bir dalganın yaşanması çok muhtemel görülüyor. Bu arada siyaset arenasında da Deva partisi ve Gelecek Partisi için pasifize etme çalışmaları başlamışken artık hükümetin ciddi bir sallantı dönemine girdiğini söylemek çokta hayalcilik olmaz diye düşünüyorum. Yakında etkileri daha fazla hissedilecek olan ekonomik kriz ani bir baskın seçime sebep olabilir. Böyle bir durumda da hükümet bloğunun karşısında dik durabilecek bir blok oluşturulması durumunda iktidar değişikliği olması muhtemeldir. Mesela Mansur YAVAŞ gibi bir aday ve iyi bir kampanya ile bu iş başarılabilir. Tabi bununla birlikte CHP'nin içindeki küskünleri, güven yitirmişleri ve en önemlisi liyakat sahiplerini geri kazanarak işe başlanması oldukça önemli.   Dr. Serkan GÜNGÖR