KIYAMETE ÇEYREK KALA...

Kurultay yaklaşırken CHP içerisinde kazanlar da kaynamaya başladı. İddiaların ve sorunların ardı arkası kesilmiyor. Bu iddialar öyle yenilir-yutulur cinsten değil...

Şu an kurultay öncesi konuşulan en önemli mesele; parti meclisine aday olacaklar için delegelerin yalnızca bir imza mı, yoksa üç imza mı vereceği. Bu kurultayda delegelerden en az 10 imza alan pm'ye aday olabilecek. Genel merkezden aldığımız duyumlara göre, büyük ihtimalle bu kurultayda delegelere üç pm adayına imza verme imkanı sağlanacaktır. İkinci mesele ise; delegelerden yaklaşık 140 kadarı 65+ ve bunlar COVID 19 nedeniyle kalabalık ortama girmeye korkuyorlar. Kongreye katılmamaları söz konusu... Üçüncü ve en önemli mesele ise; PM’yi ele geçirip parti içerisinde etkin olmaya çalışan ekipler… Aylardır hummalı çalışmalar yapan ekipler bu kurultayda sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini zayıflatıp partiyi tahakkümleri altına almaya çalışıyorlar.   PEKİ KİM BU EKİPLER...?   Oğuz Kaan Salıcı ve ekibi: Gücünü sosyalistlerden, Kürtçü gruplardan ve birazda parti içine sızmış kriptolardan alıyorlar. Salıcı’nın Teşkilat başkanı olması bile kongrelerde istediği çoğunluğa erişebilmesini sağlayamadı. Buna rağmen kurultayın en güçlü ekibi görüntüsünü vermelerini sağlayan, İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul kurultay delegeleri… Kurultay sonrası teşkilat başkanlığına Haluk Koç’un getirileceği de bu ekibin uykularını kaçırıyor. Tuncay Özkan ve ekibi: Daha çok Atatürkçüler-ulusalcılar üzerinden kurultayda etkili olmaya çalışacak ama göremediği şey, partide ulusalcı-Atatürkçülerin tasfiye edilmiş olması… Erdoğan Toprak ve ekibi: Okyanus ötesinin desteklediği Toprak, yerel seçimlerde gücünü kullanarak bazı istediği adaylarını belediye başkanı seçtirdi. Siyasetin ekonomik güç olduğunun farkına erken varıp, oyunu buna göre kuran Erdoğan Toprak’ın parti meclisine en az 5 kişi sokacağı konuşuluyor. 14.ncü kat komşusu ve B*D, PM seçiminde tehlike gördüğü an Erdoğan Toprak ve Oğuz Kaan Salıcı ekiplerini pazarlık masasına oturtabilir. Fikri Sağlar ve ekibi: Kurultayın en zayıf halkası. Yaklaşık 110 delegesi var. Muharrem İnce ve ekibi: 5-6 il dışında kongrelerde etkin olamadı. Kurultaya zayıf girecek fakat diğer zayıf ekiplerle işbirliği yapması halinde parti meclisi listesini delik deşik edebilir. Tabi bunun için abilik yapıp diğer gruplara gitmesi, onları ikna etmesi lazım. Bu süreçte Önder Sav’dan işaret beklemesi ise beyhude bekleyiş… İlhan Cihaner-Selin Sayek Böke ve ekibi: Kurultayda sol oylara güveniyorlar. Vizyonlarını ön plana çıkarmalılar. Samimiler ama siyasetin ne kadar samimiyetsiz olduğunu kurultayda alacakları oylarla görecekler. Aykut Erdoğdu-Özgür Özel-Veli Ağbaba ve ekibi: En tehlikeli ekip. Bu ekibe güvenen diğer tüm ekipler her an ortada bırakılabilirler. Güdük genel başkan yardımcılıklarına razı değiller. CHP’nin kendi omuzlarında yükseldiğini zannediyorlar. Parti meclisine kendileriyle birlikte sokmak istedikleri kişileri dikkatlice incelerseniz çok ilginç şeylere tanık olursunuz. Siyasi istikbal için her yolu mübah gören bu ekip, kendilerini parti meclisine mutlaka atacaktır. Ve tabi ki Rasim Bölücek-Sevim Dağdelen ekipleri… Kurultayın kazananı elbette yine bu ekipler olacaktır. Özellikle sn. Kılıçdaroğlu’nu tahakkümleri altına alan bu ekipler istedikleri kişilerin listeye yazılmasını ve seçilmesini sağlatarak, kozmik odalarında aldıkları emirleri partide hayata geçirmeye devam edecekler… Selvi Kılıçdaroğlu’nu da elbette es geçmemek gerekir. Eş kontenjanından 2-3 kişiyi PM’ye sokması muhtemel…   Evet değerli okurlar; bu kurultay CHP’nin geleceği açısından çok önemli. Son bir genel seçim yaşayarak sağlık nedeniyle görevini bırakacak olan sn. Kemal Kılıçdaroğlu, giderayak arkasında nasıl bir PM bırakacak hep beraber göreceğiz. Partinin bu kurultayda fabrika ayarlarına döneceğini kimse beklemesin. Partinin her kilometre taşında yer almış, partinin başarısı için yıllarca mücadele etmiş-bedel ödemiş olanlar ise tamamen dışlanıldıklarını görecekler ve en geç Ekim ayında, partiden ayrılarak yeni bir Aile Partisi kuracaklar.