Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

JOE BİDEN VE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI...

GÜNDEM 07.08.2020 - 15:56, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

JOE BİDEN VE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI...

ABD'de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Başkan Donald Trump'ın karşısına çıkacak isim belli oldu. Demokrat Parti'de eski Başkan Yardımcısı Joe Biden.
Değerli okurlar; Joe Biden, dış politika konusunda oldukça deneyimli bir isim. Üstelik Türkiye'yi de yakından tanıyan ve 2000'lerin başından bu yana iki ülke ilişkilerinin bazı dönüm noktalarında kritik roller üstlenmiş bir siyasetçi. Seçilmesine kesin gözüyle bakılan Biden, aslında tam bir TÜRK-Türkiye düşmanı… ve bunu asla saklama gereği dahi duymuyor.   Biden'in Türkiye'ye yaklaşımı:   20 Kasım 1942'de Pennsylvania'da doğan Joe Biden, 36 yıl boyunca aralıksız Senatörlük yaptı. Senato'da görev yaptığı dönemlerde sıkıntılı konularda Türkiye karşıtı bir tutum takındı. Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs askeri müdahalesinden bir yıl önce Senatör seçilen Biden, hiç bıkıp usanmadan uzunca bir süre Türkiye'ye Kıbrıs'tan çekilme çağrısı yaptı. 1987 yılında da Birleşmiş Milletler’in (BM) bu doğrultuda aldığı karara uymadığı için Türkiye'ye yeniden ambargo uygulanmasını öngören kanun taslağını hazırlayan ve Kongre'ye sunan isimlerden biri oldu. Bu tasarı Kongre'de yeterli oyu alıp yasalaşamadı. Biden, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nda olduğu dönemlerde Kıbrıs Sorununun çözülememesinden Türkiye'yi sorumlu tutan açıklamalar yaparken, 1999 yılında da Türkiye'ye yönelik 5 milyar dolarlık yardım paketinin serbest bırakılmasını Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak veto etmişti. Joe Biden, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerindeki bir diğer sıkıntılı konu olan 1915 olaylarıyla ilgili de bunun "Ermeni Soykırımı" olarak tanınması gerektiğini savunan bir siyasetçi. Başkan Trump’ın aksine Demokratların Kasım ayında yapılacak seçimlerdeki adayı Joe Biden seçilirse, sözde Ermeni soykırımını tanıma sözü vermiştir. Biden'ın 24 Nisan'da yaptığı yazılı açıklamada da Senato'daki çalışmalarını hatırlatarak, "soykırımın tanınması için yürütülen çabalara liderlik etmekten gurur duyduğunu" söyledi. Joe Biden, "Amerika Birleşik Devletleri, Ermeni Soykırımı ile ilgili kayıtlarımızı her seferinde bir kez daha teyit etmelidir. 1,5 milyon Ermeni erkek, kadın ve çocuğun ölümüne ve 2 milyon Ermeni'nin evlerinden toplu olarak sınır dışı edilmesine yol açan bu korkunç ve sistematik imha kampanyasını asla unutmamalı veya susmamalıyız. Çocuklarımızı soykırım hakkında tam olarak kabul etmez, anmaz ve öğretmezsek, “bir daha asla” kelimeleri anlamlarını yitirir. Gerçekler, gelecek nesiller için, anıları trajedi tarafından yakılanlar kadar açık ve güçlü olmalıdır. Bir soykırım gerçeğini hatırlamamak veya kabul etmemek, gelecekteki kitlesel zulümlerin yolunu açıyor." Diyecek kadar alçalmaktan geri kalmamıştır. FETÖ konusunda da aleyhimizde çalışan Biden’in adı bu davada geçmiştir. FETÖ’nün İstanbul imamlığını yapan Barbaros Kocakurt ile kapatılan STV’nin Genel Müdür Yardımcısı Rıdvan Kızıltepe arasında geçen konuşmalarda, ABD’nin darbe girişiminden önceden haberdar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuşmalara göre Joe Biden, Can Dündar ailesine darbe girişimini önceden bildirdi. Rıdvan Kızıltepe’nin Barbaros Kocatepe’ye attığı mesajda “Biden, Can Dündar’ın oğluna ‘Bu adam bizi pek dinlemiyor ama TSK tarafından kokular geliyor.’ gibi bir cümle sarf etmiş. ‘Hareket var.’ manasında kullanmış.” İfadeleri mahkeme kayıtlarına girmiştir. Can Dündar’ın MİT tırlarına ilişkin davada tutuklu olduğu dönemde Türkiye’yi ziyaret eden Joe Biden, Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar ile görüşmüştü. Ege Dündar, Biden ile aralarındaki görüşmeyi “Kısa bir konuşma oldu. Bana babamızın durumunu ve iyi olup olmadığını sordu. Bana babamın çok cesur olduğunu, onunla gurur duymam gerektiğini söyledi. Gereken her şeyi yaptıklarını, basın özgürlüğü için konuşmaya devam edeceklerini söyledi ve desteğini bildirdi.” şeklinde anlatmıştı. Joe Biden'ın başkan yardımcılığı döneminde Türkiye ve Erdoğan hakkında yaptığı bazı açıklamalar da büyük tartışma yaratmıştı. Ekim 2014'te Harvard Kennedy School'da yaptığı bir konuşma yapan Biden, Orta Doğu'daki en büyük sorunlarını müttefikleri olarak tanımladı. Biden, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Suriye Devlet Bakanı Beşar Esad'ı devirmek adına çok ciddi paralar ve silahlar aktardığını söylemiş, "Bu ülkeler, Esad'la savaşan herkese yüzlerce milyon dolar para ve onlarca, binlerce ton silah verdi. Bu politikalar El Kaide bağlantılı grupların ve en sonunda da IŞİD'in işine geldi" demişti. Biden ayrıca, Türkiye'nin Suriye'ye giden çok sayıda yabancı savaşçının sınırı geçmesine izin verdiğini kabul ettiğini de söyledi. Türkiye’nin bir hukuk devlet olmadığını devamlı olarak yüksek bir sesle vurgulayarak aşağılayan Joe Biden, 85 yıldır müze olarak kullanılan Ayasofya'nın, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer aldığını belirterek, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karardan dönme çağrısı yapıp, Ayasofya'ya herkesin "eşit" erişim sağlanmasına olanak sağlayan "müze" statüsünün korunmasını istedi. Kıçı kırık ABD’li papaz Brunson yüzünden bile ekonomimizin tepetaklak olduğunu göz önüne alırsak, 3 Kasım’dan sonra ülkemizi kara günler bekliyor. ‘’Tam Bağımsız Türkiye’’ olabildiğimiz gün bizi bekleyen tehlikeleri bertaraf edebiliriz. Bugün hükümete düşen en önemli görev yurttaşlarımız arasında barışı, kardeşliği tesis ederek, yarın ABD ve onun işbirlikçilerine karşı topyekün mücadele edebilmeyi sağlamaktır.
ABD'de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Başkan Donald Trump'ın karşısına çıkacak isim belli oldu. Demokrat Parti'de eski Başkan Yardımcısı Joe Biden.

Değerli okurlar; Joe Biden, dış politika konusunda oldukça deneyimli bir isim. Üstelik Türkiye'yi de yakından tanıyan ve 2000'lerin başından bu yana iki ülke ilişkilerinin bazı dönüm noktalarında kritik roller üstlenmiş bir siyasetçi. Seçilmesine kesin gözüyle bakılan Biden, aslında tam bir TÜRK-Türkiye düşmanı… ve bunu asla saklama gereği dahi duymuyor.

 

Biden'in Türkiye'ye yaklaşımı:

 

20 Kasım 1942'de Pennsylvania'da doğan Joe Biden, 36 yıl boyunca aralıksız Senatörlük yaptı. Senato'da görev yaptığı dönemlerde sıkıntılı konularda Türkiye karşıtı bir tutum takındı.

Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs askeri müdahalesinden bir yıl önce Senatör seçilen Biden, hiç bıkıp usanmadan uzunca bir süre Türkiye'ye Kıbrıs'tan çekilme çağrısı yaptı. 1987 yılında da Birleşmiş Milletler’in (BM) bu doğrultuda aldığı karara uymadığı için Türkiye'ye yeniden ambargo uygulanmasını öngören kanun taslağını hazırlayan ve Kongre'ye sunan isimlerden biri oldu. Bu tasarı Kongre'de yeterli oyu alıp yasalaşamadı.

Biden, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nda olduğu dönemlerde Kıbrıs Sorununun çözülememesinden Türkiye'yi sorumlu tutan açıklamalar yaparken, 1999 yılında da Türkiye'ye yönelik 5 milyar dolarlık yardım paketinin serbest bırakılmasını Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak veto etmişti.

Joe Biden, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerindeki bir diğer sıkıntılı konu olan 1915 olaylarıyla ilgili de bunun "Ermeni Soykırımı" olarak tanınması gerektiğini savunan bir siyasetçi. Başkan Trump’ın aksine Demokratların Kasım ayında yapılacak seçimlerdeki adayı Joe Biden seçilirse, sözde Ermeni soykırımını tanıma sözü vermiştir.

Biden'ın 24 Nisan'da yaptığı yazılı açıklamada da Senato'daki çalışmalarını hatırlatarak, "soykırımın tanınması için yürütülen çabalara liderlik etmekten gurur duyduğunu" söyledi. Joe Biden, "Amerika Birleşik Devletleri, Ermeni Soykırımı ile ilgili kayıtlarımızı her seferinde bir kez daha teyit etmelidir. 1,5 milyon Ermeni erkek, kadın ve çocuğun ölümüne ve 2 milyon Ermeni'nin evlerinden toplu olarak sınır dışı edilmesine yol açan bu korkunç ve sistematik imha kampanyasını asla unutmamalı veya susmamalıyız. Çocuklarımızı soykırım hakkında tam olarak kabul etmez, anmaz ve öğretmezsek, “bir daha asla” kelimeleri anlamlarını yitirir. Gerçekler, gelecek nesiller için, anıları trajedi tarafından yakılanlar kadar açık ve güçlü olmalıdır. Bir soykırım gerçeğini hatırlamamak veya kabul etmemek, gelecekteki kitlesel zulümlerin yolunu açıyor." Diyecek kadar alçalmaktan geri kalmamıştır.

FETÖ konusunda da aleyhimizde çalışan Biden’in adı bu davada geçmiştir. FETÖ’nün İstanbul imamlığını yapan Barbaros Kocakurt ile kapatılan STV’nin Genel Müdür Yardımcısı Rıdvan Kızıltepe arasında geçen konuşmalarda, ABD’nin darbe girişiminden önceden haberdar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuşmalara göre Joe Biden, Can Dündar ailesine darbe girişimini önceden bildirdi. Rıdvan Kızıltepe’nin Barbaros Kocatepe’ye attığı mesajda “Biden, Can Dündar’ın oğluna ‘Bu adam bizi pek dinlemiyor ama TSK tarafından kokular geliyor.’ gibi bir cümle sarf etmiş. ‘Hareket var.’ manasında kullanmış.” İfadeleri mahkeme kayıtlarına girmiştir. Can Dündar’ın MİT tırlarına ilişkin davada tutuklu olduğu dönemde Türkiye’yi ziyaret eden Joe Biden, Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar ile görüşmüştü. Ege Dündar, Biden ile aralarındaki görüşmeyi “Kısa bir konuşma oldu. Bana babamızın durumunu ve iyi olup olmadığını sordu. Bana babamın çok cesur olduğunu, onunla gurur duymam gerektiğini söyledi. Gereken her şeyi yaptıklarını, basın özgürlüğü için konuşmaya devam edeceklerini söyledi ve desteğini bildirdi.” şeklinde anlatmıştı.

Joe Biden'ın başkan yardımcılığı döneminde Türkiye ve Erdoğan hakkında yaptığı bazı açıklamalar da büyük tartışma yaratmıştı.

Ekim 2014'te Harvard Kennedy School'da yaptığı bir konuşma yapan Biden, Orta Doğu'daki en büyük sorunlarını müttefikleri olarak tanımladı.

Biden, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Suriye Devlet Bakanı Beşar Esad'ı devirmek adına çok ciddi paralar ve silahlar aktardığını söylemiş, "Bu ülkeler, Esad'la savaşan herkese yüzlerce milyon dolar para ve onlarca, binlerce ton silah verdi. Bu politikalar El Kaide bağlantılı grupların ve en sonunda da IŞİD'in işine geldi" demişti.

Biden ayrıca, Türkiye'nin Suriye'ye giden çok sayıda yabancı savaşçının sınırı geçmesine izin verdiğini kabul ettiğini de söyledi.

Türkiye’nin bir hukuk devlet olmadığını devamlı olarak yüksek bir sesle vurgulayarak aşağılayan Joe Biden, 85 yıldır müze olarak kullanılan Ayasofya'nın, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer aldığını belirterek, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karardan dönme çağrısı yapıp, Ayasofya'ya herkesin "eşit" erişim sağlanmasına olanak sağlayan "müze" statüsünün korunmasını istedi.

Kıçı kırık ABD’li papaz Brunson yüzünden bile ekonomimizin tepetaklak olduğunu göz önüne alırsak, 3 Kasım’dan sonra ülkemizi kara günler bekliyor. ‘’Tam Bağımsız Türkiye’’ olabildiğimiz gün bizi bekleyen tehlikeleri bertaraf edebiliriz. Bugün hükümete düşen en önemli görev yurttaşlarımız arasında barışı, kardeşliği tesis ederek, yarın ABD ve onun işbirlikçilerine karşı topyekün mücadele edebilmeyi sağlamaktır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.