Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.

İMAMOĞLU'NDAN TARİHE İHANET...

GÜNDEM 19.01.2021 - 11:50, Güncelleme: 29.08.2022 - 15:26
 

İMAMOĞLU'NDAN TARİHE İHANET...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hrant Dink'in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin Kamp Armen Gençlik Merkezi'ne dönüştürüleceğini açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i öldürülüşünün 14. yılında andı. Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan İmamoğlu, Dink'in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin de Kamp Armen Gençlik Merkezi'ne dönüştürüleceğini açıkladı. İmamoğlu, şunları yazdı: "Anısına saygıyla... Gazeteci #HrantDink’in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin alanıyla ilgili plan değişikliği İBB Meclisimizden oy birliğiyle geçti. Böylece, kurulacak Kamp Armen Gençlik Merkezi'nin önünde herhangi bir engel kalmadı. Vefat yıl dönümünde rahmetle anıyorum."   Peki kampa adını veren Armen ismi nedir? ‘Ermenistan’ / ‘Armenia’ Adı ‘Ermenistan’ adı, tarihte ilk defa, M.Ö. 518 tarihinde Pers Kralı I. Darius (M.Ö. 521-485) tarafından hakkedilen Behistun yazıtında ‘Harminiye, Harminiyap, Armina ve Arminiya’ adıyla geçmektedir.[1] Bu adın, M.Ö. VI. yüzyıl sonlarında İranlılar tarafından verildiği ve Ermenistan denilen bölgenin, Persler’in Doğu Anadolu’daki satraplıklarından (valiliklerinden) biri olduğu anlaşılmaktadır.[2] M.Ö. 188 tarihinde kurulan Artaksias Krallığı zamanında, Ârâmice “Yukarı / Yüksek / Dağlık Bölge”[3] anlamına gelen ‘Ermenistan / Armenia’ adı, Muş ve Ahlat bölgeleri için kullanılan coğrafî bir terimdi.[4] Bu coğrafî ad, sonraları Romalılar tarafın-dan orta ve yukarı Murat suyu ile Kür ve Aras nehirleri boyları için de kullanılmış, bilâhare Avrupalılar tarafından benimsenmiştir. Kendilerine ‘Hay’ diyen ve ‘Hayk / Haik’ adlı bir atadan türedikleri efsanesini yaşatan, Türkler ile bütün yabancıların “Ermeni” dedikleri toplumla Ermenistan/Armenia adının bir ilgisi bulunmamaktadır. Asur, Med, Pers, Part yazıtları ile Ksenophon’un Anabasis’i ve Stra-bon’un Coğrafyası’nda “Hay” ve “Hayastan”dan bahsedilmemektedir.[5] Ermeni sempatizanı Profesör Jean Laurent, bir makalesinde Ermenistan ile ilgili olarak: “...Gerçekten, yazılı tarihin başlangıcından beri bu şekilde sınırlanan ülke bir devlet değil, bir coğrafya terimidir. Şüphesiz, Ermeniler’in bu bölgede yaşadıkları olmuştur...Fakat bu bölgeye, sırf Ermenistan adını taşıdığı için, ne Ermeniler’in mukadderatı, ne de Ermenistan Devleti adını taşıyan bir devletin varlığı kesinlikle bağlanamaz.”[6] demektedir. Kafkas tarihi üzerine yaptığı araştırmalar ile tanınmış olan M. Fahrettin Kırzıoğlu[7] da, gerek “Reşideddin-Oğuznâmesi”nde, gerekse “Kitab-ı Dede-Korkut” ile “Topkapı Sarayı-Oğuznâmesi” ve “Bahrü’l-Ensâb”da, ‘Ermeni ve Ermeniyye / Ermen / Ermenistan ile Hay / Hayk’ adlarının bulunmadığına dikkati çekmekte, Ermeniler’in hiçbir zaman ‘Armen / Armenya, Ermen’ gibi coğrafya ve ‘Armeniyan / Ermeni’ kavim adını, asla bilmediklerini ve kullanmadıklarını, hep ‘Torkomyan (Türkman), Torkomaçi, Askenaz’ gibi ‘Türkmen / Türkman’, ‘Saka’ (İskit) ve bazan ‘Hay, Haykazan / Kaykaniyan’ adlarını benimsediklerini ifade etmektedir. ‘Ermenistan / Armenia’ coğrafya adını ve yabancıların kendilerine verdikleri Armen / Ermeni adını hiçbir zaman benimseyip kullanmayan Ermeniler, oturdukları yerlere Hayastan (Hay-istan=Ermeni Ülkesi) adını vermişlerdir.[8] Profesör A. Khaçaduryan, 1933 yılında Erivan’da neşrettiği “Ermenistan’ın Çivi Yazısı Devrinin Muhakemeli Tarihi” adlı Ermenice eserinin sonundaki haritada, Hayasa bölgesini 41–45. boylam dereceleri arasında yâni Erzurum’-un batısından Erivan’ın doğusuna kadar uzanan yerlerde göstermiş ve Hitit kitabelerinde geçen Hayasa’yı Ermenistan olarak tarif etmiştir.[9] N. Adontz, C. A. Burney ve D. M. Lang da, VIII. yüzyıldan beri Ermenice metinlerde geçen Hayastan adı ile Hitit metinlerindeki Haya-sa’yı birleştirerek, “Hay” adına dayanarak Hayasalılar’ın Ermeniler’in ataları olduklarını ileri sürmüşlerdir.[10] Ermeniler yaşadıklarını iddia ettikleri toprakları iki kısma ayırıyorlardı: Büyük Erme-nistan (Asıl Ermenistan) ve Küçük Ermenistan. Büyük Ermenistan, Batı’da Fırat nehrinden Doğu’da Kür (Kura) nehrine kadar çiziliyordu ve 15 vilâyete bölünmüştü.[11] Kızılırmak men-bâlarına kadar genişleyen Küçük Ermenistan ise 3 vilâyete ayrılmıştı. Asıl Ermenistan’ın orta-dan kaldırılmasından sonra teşekkül eden ve Ermenilik ile ilgilenen ilim adamlarının Küçük Ermenistan veya Kilikya Ermeni Krallığı adıyla belirttikleri prensliğin toprakları Kilikya[12] da, sahil ve dağlık olmak üzere iki kısımdı.[13] M.S. VI. yüzyılda, 536’dan sonra Bizanslılar ele geçirdikleri Ermenistan/Armenia böl-gelerini 4’e ayırdılar: Merkezi Theodosiopolis (Garin=Erzurum) olan ve Kars ilinin batısında bulunan Çoruh bölgesinin başşehri Baeberdon/Payper/Baberd (Bayburt) ile Trabzon, Cérasonte (Giresun), Yeşilırmak boyunda Satala, Nikopolis bölgeleri Armenia Prima, I. Armenia’yı teşkil ediyordu. Sebesteia (Sivas) bölgesi II. Armenia’yı, Melitene (Malatya) çevresi III. Armenia’yı, Tunceli-Diyarbakır bölgeleri de IV. Armenia’yı ihtiva etmekte idi.[14] Araplar ise Ermenistan/Ermeniye adını, Kür (Kura) nehri ile Hazar Denizi arasındaki sahaya yâni Curzân (Gürcistan=İberya), Arrân (Albanya) ve Derbend (Bâb al-Abvâb=Demir Kapı) boyuna kadar uzayan Kafkasya’nın dağlık kısmına teşmil ettiler.[15] Araplar da bölgeyi “Armenia I-IV” tarzında tamamen farklı tasnif etmişlerdi: I. Ermeniye: Arrân (Albanya), Şirvan, Beylekan ve Berdea ile Hazar Denizi’ne kadar uzanan yerler; II. Ermeniye: Curzân (Gürcistan=İberya); III. Ermeniye: Dvin, Vaspurakan, Şırag (Şüregil), Bagrevan (Bagre-vand=Eleşgert bölgesi) ve Nahçivan gibi Kür-Aras ve Van arasındaki yerler; IV. Ermeniye: Şimşad (Murad boyunda Palu bölgesinde), Kalikala (Erzurum), Khılât (Ahlât), Arceş (Erciş) ve Bucunays (Apahunik) gibi batıdaki bölümleri ihtiva eden yerler anlaşılmakta idi.[16] Sınırları esneklik gösteren ve yüzyıllar boyunca birçok devletin işgal ve istilâsına uğramış bir geçit ve çarpışma sahası olan bu bölgelerde hiçbir zaman devamlı, mütecanis ve millî bir Ermenistan devleti mevcut olmamıştır. Küçük küçük prenslikler, civardaki büyük devletlere tâbi olarak, muayyen bölgelere hükmetmişlerdir. Ermeniler için vatan prenslikleri olmuştur. Vatanseverlikleri de bu sebeple mahallî niteliktedir. Ermeniler’i bir arada yaşatan unsur, bir milleti belirtmek için tek başına asla yeterli olmayan ananeler, dil ve din olmuştur.[17] Ermenistan, siyasî bağımsızlık olarak, sadece kişisel hürriyet fikrini tanımıştır.[18] XII. yüzyıldan itibaren, Ermenistan/Armenia adına, XIX. yüzyıl ikinci yarısına kadar atlaslarda tesadüf edilmeyecektir. Ermenistan coğrafya adı, XIII. yüzyıldan itibaren yerini “Turkomania=Türkmen Ülkesi”ne bırakacaktır.[19] Ünlü Alman coğrafya ve haritacısı Heinrich Kiepert (1818–1899)’in Berlin’de basılmış olan “Grosser Handatlas” adlı büyük atlasında Ermenistan gösterilmemiştir.[20] Berlin’de yayınlanan Neu Deutsch Allgemeine Zeitung gazetesinin 16 Kasım 1890 tarihli nüshasında “Ermeni Meselesi” başlıklı bir makalede de, “...Binâenaleyh Ermenistan isminin tarihçe hiçbir ehemmiyeti olmadığı gibi, coğrafya nazarında bu isim o kadar vâsidir ki, Ermenistan’ın hu-dudunu ta’yîn etmek için Mösyö Kiepert bile çok müşkilât çekecektir...” denilmektedir.[21] 1890 yılında Leipzig’de basılmış olan Allgemeiner Handatlas adındaki büyük atlasta ise ‘Armenie’ adı yazılıdır.[22] Anlaşılacağı gibi Ermenistan coğrafya adı, Rusya ve İngiltere’nin gayretleriyle 1878 Berlin Antlaşması ile sunî olarak ortaya çıkarılan ‘Ermeni Meselesi’nden sonra siyasî bir anlayışla atlaslara geçmeye başlamıştır. Kaynak:  [1] René Grousset, Histoire de l’Arménie, des Origines à 1071, II. Baskı, (Paris: Payot, 1973), s. 74; İnayetullah Cemal Özkaya, Le Peuple Arménien et les Tentatives de Reduire le peuple Turc en Servitude, (İstanbul: Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Yayınları, 1971), s. 10; Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, (Anka-ra 1950), s. 101.   [2]  Frédéric Macler, La Nation Arménienne, Son Passé, Ses Mmalheurs, (Paris: Fischbacher, 1923), s. 19; Şemseddin Günaltay, Yakın Şark IV - I. Bölüm, Perslerden Romalılara Kadar Selevkoslar, Nebatiler, Galatlar, Bitinya ve Bergama Kırallıkları, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1951), s. 15. [3]  V. De Saint Martin, Mémoires Historique et Géogrophiques Sur l’Arménie, (Paris 1818), aktaran M. Fahrettin Kırzıoğlu, Dede-Korkut Oğuznâmeleri, I. Kitap, (İstanbul: 1952), s. 17. [4]  M. Fahrettin Kırzıoğlu, “Armenya/Yukarı-Eller’de 2700 Yıllık Türk Varlığı, Ermeniler’in Rus İstilâsına Âlet Olması ve Mezâlimi,” Atatürk Üniversitesi Kuruluşu’nun XX. Yıl Armağanı, C: II, No. 4, (Ankara: A.Ü.Y., 1978), s. 48. [5]  Eski Sovyet dilbilimcisi Nicolai Marr’a göre, Ermeni kilisesinin Ortodoks kilisesinden ayrılmasına kadar, Ermeniler’in millî bir isimleri yoktu. Bkz., Uras, a.g.e., s. 97. [6]  Jean Laurent, “Les Origines Mediévales de la Question Arménienne,” Revue des Etudes Arméniennes, Tome I, Fascicule I, (Paris: 1920), s. 2, zikreden Yahya Akyüz, Türk Kurtuluş Savaşı ve Fransız Kamuoyu, 1919-1922, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1975), s. 87. [7]  “Dede-Korkut Oğuznâmelerine Göre: Kars’ın Anı (Arpaçayı boyu) ve Kağızman Kesimindeki Kamsara-kan / Kalbaş Hanedanı,” VII. Türk Tarih Kongresi, I. Cilt, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1972), s. 225 not 62; Ayrıca bkz., M. Eugéne Boné, L’Arménie, (Paris: 1839), s. 3. [8]  M. Streck, “Ermeniye,” İslâm Ansiklopedisi, IV. Cilt, (İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı, 1964), s. 322 b; Uras, a.g.e., s. 101-106; David Marshall Lang, Armenia, Cradle of Civilisation, (London: 1980), s. 114. [9]  Esat Uras, a.g.e., s. 104. [10]  Bkz., N. Adontz, Histoire d’Arménie: Les Origines (du X au VI s.av.J.C.), (Paris 1946), s. 27-34; C. A. Burney-D. M. Lang, The Peoples of the Hills: Ancient Ararat and Caucasus, (Londra: Weidenfeld and Nicolson, 1971), s. 179;  Lang, a.g.e., s. 114. [11]  Jean Laurent, L’Arménie Entre Byzance et l’Islam Depuis la Conquête Arabe Jusqu’en 886, II. Baskı, (Lizbon: 1980), s. 41-44; Uras, a.g.e., s. 18-21. [12]  Kilikya, Toros dağları, Amanos dağları ve Akdeniz arasında kalan bölgedir. 1852 ve 1853 yıllarında güney Anadolu’da inceleme gezisi yaparak, gördüklerini yıllar sonra bastıran V. Langlois, “Tarsus çayı ile Seyhan nehrinin teşkil ettiği deltada pekçok manda beslendiğinden, mandanın adı olan Kilik bu bölgeye ad olarak verilmiştir.” demektedir. Bkz., V. Langlois, Eski Kilikya, (Mersin: 1947), s. 5; Herodotos ise, Fenikeli Agenor’un oğlu Kiliks’in adının bölgeye alem olduğunu yazmaktadır. Bkz., Herodot Tarihi, çev., Ö. Rıza Doğrul, II. Cilt, (İstanbul: 1943), s. 187. [13]  Kilikya’da kurulan Ermeni prensliği ve bu prensliğin Türkler’le olan ilişkileri hkn. bkz., Erdal İlter, İçel’de Ermeni Faaliyetleri, (Ankara: 1974), s. 19-89; Ali Sevim, Genel Çizgileriyle Selçuklu - Ermeni İlişkileri, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1983), s. 20-40; Mim Kemal Öke, “Hukuk-Tarih-Siyaset Üçgeninde Kilikya Ermeni Krallığı Polemiği,” Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 46, Şubat 1987, s. 115-128; Mehmet Ersan, “Kilikya Ermeni Krallığı’nın Türkiye Selçukluları’na Tâbiyeti Meselesi,” Prof. Dr. İsmail Aka Armağanı, (İzmir: 1999), s. 301-315; Mehlika Aktok Kaşgarlı, Kilikya Ermeni Baronluğu Tarihi, (Ankara: 1990). [14]  Laurent, a.g.e., s. 40; Grousset, a.g.e., s. 239. [15]  Streck, a.g.m., s. 322 b; Uras, a.g.e., ss. 16–21. [16]  Laurent, a.g.e., ss. 44-45; Streck, a.g.m., s. 323 a. [17] Laurent, a.g.e., s. 175. [18]  Kevork Aslan, Etudes Historiques Sur Le Peuple Arménien, (Paris: 1909), s. 165. [19] Geniş bilgi için bkz., Tuncer Baykara, “Doğu Anadolu=Türkmenia (Türkmen Ülkesi),” Atsız Armağanı, (İstanbul: 1976), s. 61-66. [20]  Ahmet Hulki Saral, Ermeni Meselesi, (Ankara: 1970), s. 11. [21]  Abdurrahman Küçük, “Ermeni Meselesi,” Türk Kültürü, Sayı: 234 (1982), s. 734. [22]  Saral, Ermeni...,  s. 11. [23]  Odatv.com
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hrant Dink'in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin Kamp Armen Gençlik Merkezi'ne dönüştürüleceğini açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i öldürülüşünün 14. yılında andı.

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan İmamoğlu, Dink'in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin de Kamp Armen Gençlik Merkezi'ne dönüştürüleceğini açıkladı.

İmamoğlu, şunları yazdı:

"Anısına saygıyla...

Gazeteci #HrantDink’in büyüdüğü Tuzla Ermeni Yetimhanesi’nin alanıyla ilgili plan değişikliği İBB Meclisimizden oy birliğiyle geçti. Böylece, kurulacak Kamp Armen Gençlik Merkezi'nin önünde herhangi bir engel kalmadı. Vefat yıl dönümünde rahmetle anıyorum."

 

Peki kampa adını veren Armen ismi nedir?

‘Ermenistan’ / ‘Armenia’ Adı

‘Ermenistan’ adı, tarihte ilk defa, M.Ö. 518 tarihinde Pers Kralı I. Darius (M.Ö. 521-485) tarafından hakkedilen Behistun yazıtında ‘Harminiye, Harminiyap, Armina ve Arminiya’ adıyla geçmektedir.[1] Bu adın, M.Ö. VI. yüzyıl sonlarında İranlılar tarafından verildiği ve Ermenistan denilen bölgenin, Persler’in Doğu Anadolu’daki satraplıklarından (valiliklerinden) biri olduğu anlaşılmaktadır.[2] M.Ö. 188 tarihinde kurulan Artaksias Krallığı zamanında, Ârâmice “Yukarı / Yüksek / Dağlık Bölge”[3] anlamına gelen ‘Ermenistan / Armenia’ adı, Muş ve Ahlat bölgeleri için kullanılan coğrafî bir terimdi.[4] Bu coğrafî ad, sonraları Romalılar tarafın-dan orta ve yukarı Murat suyu ile Kür ve Aras nehirleri boyları için de kullanılmış, bilâhare Avrupalılar tarafından benimsenmiştir.

Kendilerine ‘Hay’ diyen ve ‘Hayk / Haik’ adlı bir atadan türedikleri efsanesini yaşatan, Türkler ile bütün yabancıların “Ermeni” dedikleri toplumla Ermenistan/Armenia adının bir ilgisi bulunmamaktadır. Asur, Med, Pers, Part yazıtları ile Ksenophon’un Anabasis’i ve Stra-bon’un Coğrafyası’nda “Hay” ve “Hayastan”dan bahsedilmemektedir.[5] Ermeni sempatizanı Profesör Jean Laurent, bir makalesinde Ermenistan ile ilgili olarak: “...Gerçekten, yazılı tarihin başlangıcından beri bu şekilde sınırlanan ülke bir devlet değil, bir coğrafya terimidir. Şüphesiz, Ermeniler’in bu bölgede yaşadıkları olmuştur...Fakat bu bölgeye, sırf Ermenistan adını taşıdığı için, ne Ermeniler’in mukadderatı, ne de Ermenistan Devleti adını taşıyan bir devletin varlığı kesinlikle bağlanamaz.”[6] demektedir.

Kafkas tarihi üzerine yaptığı araştırmalar ile tanınmış olan M. Fahrettin Kırzıoğlu[7] da, gerek “Reşideddin-Oğuznâmesi”nde, gerekse “Kitab-ı Dede-Korkut” ile “Topkapı Sarayı-Oğuznâmesi” ve “Bahrü’l-Ensâb”da, ‘Ermeni ve Ermeniyye / Ermen / Ermenistan ile Hay / Hayk’ adlarının bulunmadığına dikkati çekmekte, Ermeniler’in hiçbir zaman ‘Armen / Armenya, Ermen’ gibi coğrafya ve ‘Armeniyan / Ermeni’ kavim adını, asla bilmediklerini ve kullanmadıklarını, hep ‘Torkomyan (Türkman), Torkomaçi, Askenaz’ gibi ‘Türkmen / Türkman’, ‘Saka’ (İskit) ve bazan ‘Hay, Haykazan / Kaykaniyan’ adlarını benimsediklerini ifade etmektedir.

‘Ermenistan / Armenia’ coğrafya adını ve yabancıların kendilerine verdikleri Armen / Ermeni adını hiçbir zaman benimseyip kullanmayan Ermeniler, oturdukları yerlere Hayastan (Hay-istan=Ermeni Ülkesi) adını vermişlerdir.[8] Profesör A. Khaçaduryan, 1933 yılında Erivan’da neşrettiği “Ermenistan’ın Çivi Yazısı Devrinin Muhakemeli Tarihi” adlı Ermenice eserinin sonundaki haritada, Hayasa bölgesini 41–45. boylam dereceleri arasında yâni Erzurum’-un batısından Erivan’ın doğusuna kadar uzanan yerlerde göstermiş ve Hitit kitabelerinde geçen Hayasa’yı Ermenistan olarak tarif etmiştir.[9] N. Adontz, C. A. Burney ve D. M. Lang da, VIII. yüzyıldan beri Ermenice metinlerde geçen Hayastan adı ile Hitit metinlerindeki Haya-sa’yı birleştirerek, “Hay” adına dayanarak Hayasalılar’ın Ermeniler’in ataları olduklarını ileri sürmüşlerdir.[10]

Ermeniler yaşadıklarını iddia ettikleri toprakları iki kısma ayırıyorlardı: Büyük Erme-nistan (Asıl Ermenistan) ve Küçük Ermenistan. Büyük Ermenistan, Batı’da Fırat nehrinden Doğu’da Kür (Kura) nehrine kadar çiziliyordu ve 15 vilâyete bölünmüştü.[11] Kızılırmak men-bâlarına kadar genişleyen Küçük Ermenistan ise 3 vilâyete ayrılmıştı. Asıl Ermenistan’ın orta-dan kaldırılmasından sonra teşekkül eden ve Ermenilik ile ilgilenen ilim adamlarının Küçük Ermenistan veya Kilikya Ermeni Krallığı adıyla belirttikleri prensliğin toprakları Kilikya[12] da, sahil ve dağlık olmak üzere iki kısımdı.[13]

M.S. VI. yüzyılda, 536’dan sonra Bizanslılar ele geçirdikleri Ermenistan/Armenia böl-gelerini 4’e ayırdılar: Merkezi Theodosiopolis (Garin=Erzurum) olan ve Kars ilinin batısında bulunan Çoruh bölgesinin başşehri Baeberdon/Payper/Baberd (Bayburt) ile Trabzon, Cérasonte (Giresun), Yeşilırmak boyunda Satala, Nikopolis bölgeleri Armenia Prima, I. Armenia’yı teşkil ediyordu. Sebesteia (Sivas) bölgesi II. Armenia’yı, Melitene (Malatya) çevresi III. Armenia’yı, Tunceli-Diyarbakır bölgeleri de IV. Armenia’yı ihtiva etmekte idi.[14]

Araplar ise Ermenistan/Ermeniye adını, Kür (Kura) nehri ile Hazar Denizi arasındaki sahaya yâni Curzân (Gürcistan=İberya), Arrân (Albanya) ve Derbend (Bâb al-Abvâb=Demir Kapı) boyuna kadar uzayan Kafkasya’nın dağlık kısmına teşmil ettiler.[15] Araplar da bölgeyi “Armenia I-IV” tarzında tamamen farklı tasnif etmişlerdi: I. Ermeniye: Arrân (Albanya), Şirvan, Beylekan ve Berdea ile Hazar Denizi’ne kadar uzanan yerler; II. Ermeniye: Curzân (Gürcistan=İberya); III. Ermeniye: Dvin, Vaspurakan, Şırag (Şüregil), Bagrevan (Bagre-vand=Eleşgert bölgesi) ve Nahçivan gibi Kür-Aras ve Van arasındaki yerler; IV. Ermeniye: Şimşad (Murad boyunda Palu bölgesinde), Kalikala (Erzurum), Khılât (Ahlât), Arceş (Erciş) ve Bucunays (Apahunik) gibi batıdaki bölümleri ihtiva eden yerler anlaşılmakta idi.[16]

Sınırları esneklik gösteren ve yüzyıllar boyunca birçok devletin işgal ve istilâsına uğramış bir geçit ve çarpışma sahası olan bu bölgelerde hiçbir zaman devamlı, mütecanis ve millî bir Ermenistan devleti mevcut olmamıştır. Küçük küçük prenslikler, civardaki büyük devletlere tâbi olarak, muayyen bölgelere hükmetmişlerdir. Ermeniler için vatan prenslikleri olmuştur. Vatanseverlikleri de bu sebeple mahallî niteliktedir. Ermeniler’i bir arada yaşatan unsur, bir milleti belirtmek için tek başına asla yeterli olmayan ananeler, dil ve din olmuştur.[17] Ermenistan, siyasî bağımsızlık olarak, sadece kişisel hürriyet fikrini tanımıştır.[18]

XII. yüzyıldan itibaren, Ermenistan/Armenia adına, XIX. yüzyıl ikinci yarısına kadar atlaslarda tesadüf edilmeyecektir. Ermenistan coğrafya adı, XIII. yüzyıldan itibaren yerini “Turkomania=Türkmen Ülkesi”ne bırakacaktır.[19]

Ünlü Alman coğrafya ve haritacısı Heinrich Kiepert (1818–1899)’in Berlin’de basılmış olan “Grosser Handatlas” adlı büyük atlasında Ermenistan gösterilmemiştir.[20] Berlin’de yayınlanan Neu Deutsch Allgemeine Zeitung gazetesinin 16 Kasım 1890 tarihli nüshasında “Ermeni Meselesi” başlıklı bir makalede de, “...Binâenaleyh Ermenistan isminin tarihçe hiçbir ehemmiyeti olmadığı gibi, coğrafya nazarında bu isim o kadar vâsidir ki, Ermenistan’ın hu-dudunu ta’yîn etmek için Mösyö Kiepert bile çok müşkilât çekecektir...” denilmektedir.[21] 1890 yılında Leipzig’de basılmış olan Allgemeiner Handatlas adındaki büyük atlasta ise ‘Armenie’ adı yazılıdır.[22] Anlaşılacağı gibi Ermenistan coğrafya adı, Rusya ve İngiltere’nin gayretleriyle 1878 Berlin Antlaşması ile sunî olarak ortaya çıkarılan ‘Ermeni Meselesi’nden sonra siyasî bir anlayışla atlaslara geçmeye başlamıştır.
Kaynak: 

[1] René Grousset, Histoire de l’Arménie, des Origines à 1071, II. Baskı, (Paris: Payot, 1973), s. 74; İnayetullah Cemal Özkaya, Le Peuple Arménien et les Tentatives de Reduire le peuple Turc en Servitude, (İstanbul: Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Yayınları, 1971), s. 10; Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, (Anka-ra 1950), s. 101.  
[2]  Frédéric Macler, La Nation Arménienne, Son Passé, Ses Mmalheurs, (Paris: Fischbacher, 1923), s. 19; Şemseddin Günaltay, Yakın Şark IV - I. Bölüm, Perslerden Romalılara Kadar Selevkoslar, Nebatiler, Galatlar, Bitinya ve Bergama Kırallıkları, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1951), s. 15.
[3]  V. De Saint Martin, Mémoires Historique et Géogrophiques Sur l’Arménie, (Paris 1818), aktaran M. Fahrettin Kırzıoğlu, Dede-Korkut Oğuznâmeleri, I. Kitap, (İstanbul: 1952), s. 17.
[4]  M. Fahrettin Kırzıoğlu, “Armenya/Yukarı-Eller’de 2700 Yıllık Türk Varlığı, Ermeniler’in Rus İstilâsına Âlet Olması ve Mezâlimi,” Atatürk Üniversitesi Kuruluşu’nun XX. Yıl Armağanı, C: II, No. 4, (Ankara: A.Ü.Y., 1978), s. 48.
[5]  Eski Sovyet dilbilimcisi Nicolai Marr’a göre, Ermeni kilisesinin Ortodoks kilisesinden ayrılmasına kadar, Ermeniler’in millî bir isimleri yoktu. Bkz., Uras, a.g.e., s. 97.
[6]  Jean Laurent, “Les Origines Mediévales de la Question Arménienne,” Revue des Etudes Arméniennes, Tome I, Fascicule I, (Paris: 1920), s. 2, zikreden Yahya Akyüz, Türk Kurtuluş Savaşı ve Fransız Kamuoyu, 1919-1922, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1975), s. 87.
[7]  “Dede-Korkut Oğuznâmelerine Göre: Kars’ın Anı (Arpaçayı boyu) ve Kağızman Kesimindeki Kamsara-kan / Kalbaş Hanedanı,” VII. Türk Tarih Kongresi, I. Cilt, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1972), s. 225 not 62; Ayrıca bkz., M. Eugéne Boné, L’Arménie, (Paris: 1839), s. 3.
[8]  M. Streck, “Ermeniye,” İslâm Ansiklopedisi, IV. Cilt, (İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı, 1964), s. 322 b; Uras, a.g.e., s. 101-106; David Marshall Lang, Armenia, Cradle of Civilisation, (London: 1980), s. 114.
[9]  Esat Uras, a.g.e., s. 104.
[10]  Bkz., N. Adontz, Histoire d’Arménie: Les Origines (du X au VI s.av.J.C.), (Paris 1946), s. 27-34; C. A. Burney-D. M. Lang, The Peoples of the Hills: Ancient Ararat and Caucasus, (Londra: Weidenfeld and Nicolson, 1971), s. 179;  Lang, a.g.e., s. 114.
[11]  Jean Laurent, L’Arménie Entre Byzance et l’Islam Depuis la Conquête Arabe Jusqu’en 886, II. Baskı, (Lizbon: 1980), s. 41-44; Uras, a.g.e., s. 18-21.
[12]  Kilikya, Toros dağları, Amanos dağları ve Akdeniz arasında kalan bölgedir. 1852 ve 1853 yıllarında güney Anadolu’da inceleme gezisi yaparak, gördüklerini yıllar sonra bastıran V. Langlois, “Tarsus çayı ile Seyhan nehrinin teşkil ettiği deltada pekçok manda beslendiğinden, mandanın adı olan Kilik bu bölgeye ad olarak verilmiştir.” demektedir. Bkz., V. Langlois, Eski Kilikya, (Mersin: 1947), s. 5; Herodotos ise, Fenikeli Agenor’un oğlu Kiliks’in adının bölgeye alem olduğunu yazmaktadır. Bkz., Herodot Tarihi, çev., Ö. Rıza Doğrul, II. Cilt, (İstanbul: 1943), s. 187.
[13]  Kilikya’da kurulan Ermeni prensliği ve bu prensliğin Türkler’le olan ilişkileri hkn. bkz., Erdal İlter, İçel’de Ermeni Faaliyetleri, (Ankara: 1974), s. 19-89; Ali Sevim, Genel Çizgileriyle Selçuklu - Ermeni İlişkileri, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1983), s. 20-40; Mim Kemal Öke, “Hukuk-Tarih-Siyaset Üçgeninde Kilikya Ermeni Krallığı Polemiği,” Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 46, Şubat 1987, s. 115-128; Mehmet Ersan, “Kilikya Ermeni Krallığı’nın Türkiye Selçukluları’na Tâbiyeti Meselesi,” Prof. Dr. İsmail Aka Armağanı, (İzmir: 1999), s. 301-315; Mehlika Aktok Kaşgarlı, Kilikya Ermeni Baronluğu Tarihi, (Ankara: 1990).
[14]  Laurent, a.g.e., s. 40; Grousset, a.g.e., s. 239.
[15]  Streck, a.g.m., s. 322 b; Uras, a.g.e., ss. 16–21.
[16]  Laurent, a.g.e., ss. 44-45; Streck, a.g.m., s. 323 a.
[17] Laurent, a.g.e., s. 175.
[18]  Kevork Aslan, Etudes Historiques Sur Le Peuple Arménien, (Paris: 1909), s. 165.
[19] Geniş bilgi için bkz., Tuncer Baykara, “Doğu Anadolu=Türkmenia (Türkmen Ülkesi),” Atsız Armağanı, (İstanbul: 1976), s. 61-66.
[20]  Ahmet Hulki Saral, Ermeni Meselesi, (Ankara: 1970), s. 11.
[21]  Abdurrahman Küçük, “Ermeni Meselesi,” Türk Kültürü, Sayı: 234 (1982), s. 734.
[22]  Saral, Ermeni...,  s. 11.
[23]  Odatv.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.