AK PARTİNİN GİZLİ KOLTUK DEĞNEĞİ...

Türk Milletinin ağzına sakız olmuş bir söylem var, MHP AK Partinin Koltuk değneği diye… Oysa gerçek çok farklı ama bir türlü kabullenemiyoruz. Eğer AK Parti bu ülkede devamlı seçim kazanıyorsa o zaman asıl koltuk değneği

Türk Milletinin ağzına sakız olmuş bir söylem var, MHP AK Partinin Koltuk değneği diye… Oysa gerçek çok farklı ama bir türlü kabullenemiyoruz. Eğer AK Parti bu ülkede devamlı seçim kazanıyorsa o zaman asıl koltuk değneği CHP’dir. Nasıl mı? Peki söyleyeyim; Daha genel başkanlık koltuğuna oturur oturmaz Tuncay Ceylan denen FETÖ ile irtibatlı birini özel kalem müdürü yapıp FETÖ’nün belediyeler imamı Erkan Karaaslan’a belediyelerden maddi kaynak sağlatarak, Basın Özgürlüğü kisvesi altında Enis Berberoğlu cezaevinde MİT Tırları belgelerini kimden aldığını söylemesin diye, ‘’Adalet’’ yürüyüşü yapıp adaletin ırzına geçerek, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CB. Adayı göstererek, Belediyelerinde yaşanan rüşvet-yolsuzluk skandallarına seyirci kalınarak, AK Parti ve HDP’nin ‘’andımız’’ın kaldırılmasıyla ilgili anlaşmalarında pasif kalarak, Yurtsever il-ilçe başkanları görevden alınıp hevalciler-dersimcilere görevler vererek, Türk demekten imtina edip ‘’Türkiye Yurttaşları’’ demeyi uygun bularak, Fedaratif yapı isteyen 10 Aralık Hareketi kurucularını vekil-genel başkan yardımcısı yaparak, Ermeni Soykırımı yalanını savunanları, öldürülen teröristi kahraman ilan edenleri vekil-il başkanı yaparak, 9 yıldır partinin gerçek evlatlarına kumpaslar kurulup bertaraf edilmelerini sağlayarak, Partili belediyelere kitap satıp, festival düzenleyip, eş-dost-metreslerini işe aldırıp sonra da televizyonlarda amigoluk yapanlar-kalemini satanlara alkış tutarak, Partinin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Can Dündar’a aldığınız emirle sahip çıkarak, Sizlere oy veren seçmeni, onların isteklerini yok sayıp belediye başkan adaylarını-milletvekillerini antidemokratik şekilde listelere yazarak, Sırf Ulu Önder Atatürk’ün emrini yerine getirdi diye onun manevi kızı Sabiha Gökçen’e düşmanlık besleyerek, Milletvekili-belediye başkanı aday listenize Almanya’da müdahale edenlere göz yumarak, Sırf Kürt seçmenleri küstürmemek adına ülkede tüm kurumlardan TC silinirken, 6 ok’tan Milliyetçilik ilkesi ayaklar altına alınıp ezilirken, teröristler Habur’da davul zurnayla karşılanırken, Diyarbakır’da teröristbaşının mektubu okunup en büyük meydana İngiliz ajanı hain Şeyh Said’in ismi verilirken, açılım sürecinde üç maymunu oynarken koltuk değnekliği yaptınız İş Bankasındaki hisseleriniz için hükumete gösterdiğiniz tepkinin onda birini, ülkenin 97 yılda kurduğu tüm fabrikaların, kamu arazilerinin-kıyı şeritlerinin ırzına geçilirken göstermediniz. Bugün artık CHP’nin Atatürkçü çizgisinin ırzına geçilip, devrimci felsefesinin sokak fahişesi muamelesi görmesinin en büyük müsebbibi 11 seçim kaybetmiş genel başkan ve avanesidir. Sayın Kılıçdaroğlu, önce genel başkan adayı olmayacağınızı söyleyip sonra da adaylık açıklamanızı yaptığınız günün bir önceki gecesi 5 saat size ulaşılamadığı o saatlerde Ankara’da kimlerle ne görüştünüz? Nasıl bir pazarlık yapılıp da adaylığınızı açıkladığını siz biliyorsunuz. Benim üzüntüm, siz genel başkan olup genel seçime girdiğinizde partinizin aldığı oy 25,98 di. Hem ekonomik, hem de siyasi bunca olumsuzlukların yaşandığı ülkemde son genel seçimde aldığınız oy 22,64 ve siz halen genel başkansınız. Halktroller bu yazımdan dolayı küplere binecekler ama durum maalesef bu…   Şimdi soruyorum size sayın Kılıçdaroğlu; daha henüz Deniz Baykal genel başkanken, Üsküdar’da eski bir ilçe başkanının iki katlı, önünde küçük bir bahçesi olan evinde size genel başkanlık teklif edilirken, bunları yapmanız da kesin şartlar arasında mıydı?